AKP'li Dışişleri BakanıMevlüt Çavuşoğlu'nun girişimiyle Antalya'da buluşan Ukrayna Dışişleri BakanıDimitri Kulebaile Rusya Dışişleri BakanıSergey Lavrov'un katıldığı zirve, beklentilere cevap vermedi. Çünkü; her iki bakan da ülkesinin tezlerini savundu ve geri adım atmayacakları mesajını verdi. Ancak her şeye rağmen, bu zirvenin, savaşın bitirilmesi için atılan önemli adımlardan biri olduğunu söylemek gerekir. Zira Türkiye; AB, ABD ve NATO gibi savaşıkörüklemiyor, aksinebarışın tesis edilmesi içingayret ediyor. Bu bağlamda, Antalya'daki zirvenin barış yolunda bir'köprü' görevi üstlendiği söylenebilir. Zira; her savaş, bu tür köprüler aracılığıyla bitirilir. DİYALOG SÜRECİ Kuşkusuz; bu zirve sonrası bir''ateşkes kararı'' çıkması ya da tarafların bir anda tezlerinden vazgeçerek eski düzene dönmesi beklenmiyordu. Zaten Lavrov'un da işaret ettiği üzere, ''esas görüşmeler'' Belarus'ta sürdürülüyor. Antalya'daki görüşme, daha çok ''insani koridorlar''ın düzenlenmesi, üst düzey bir diyalogun sağlanması ve tahliyelerin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi üzerine inşa edilmişti. Tam anlamıyla istenen sonuç alınmamış olsa da savaşan iki tarafın bakanlarının bir araya gelmesi ve yaşanan sorunun tüm boyutlarını ele almaları, diyalog süreci açısından önemlidir. ANKARA'NIN POZİSYONU Bu bağlamda, daha önceTV 100veKRT TV'de de ifade ettiğim üzere, Ankara'nın bu çabaları önemlidir. Türk Dışişleri, savaşın en başından beri doğru bir çizgide durmaya ve ''tarafsızlık''pozisyonunu korumaya çalışıyor. Ki; en doğru tavır budur.Bu savaş, bizim savaşımız değildir. NATO'nun ''gazına gelip''hemen cepheye koşmamıza gerek yoktu! Zaten dikkat ettiyseniz, Ankara'nın pozisyonu muhalefet tarafından da eleştirilmiyor. Çünkü; Türk halkı, ABD ve NATO'nun tahrik ettiği,Zelenski'nin ise bir piyon haline getirilerek kullanıldığı bu savaşta taraf olmak istemiyor. ABD VE NATO KAŞIYOR Ancak Türk halkının ve Türk Dışişleri'nin iyi niyeti, silahların gümbürtüsünün gölgesinde kalıyor. Zira;savaşın tetikleyicisiABD ve NATO ile onların siyasi aygıtı haline gelenABülkeleri, bu savaşın sürmesi konusunda kararlı. Her ne kadar Zelenski'yi ortada bırakmış olsalar da Ukrayna'ya lejyoner ve silah teçhizatı göndererek, Polonya'ya ise füze rampaları kurarak, Rusya'yı hırpalamaya devam ediyorlar. Dertlerinin Ukrayna'nın özgürlüğü ya da demokrasisi olmadığı aşikar. Ukrayna, aynı zamanda bir tahıl deposu. Ve 40 milyon nüfusu olan Ukrayna her yıl600 milyon insana yetecek kadartahıl üretebiliyor. Ukrayna'nın doğal kaynakları da ABD'nin gözlerini kamaştırıyor. ZELENSKİ BİLDİĞİNİZ GİBİ Ukrayna oligarkları ise ABD ve AB ile entegre olarak, ülkelerinin zenginliklerini emperyalizme peşkeş çekmek için can atıyor.Zelenskide onların bu siyasi ve ekonomik talebini yerine getirmek adına ülkesini Rus tanklarına ezdiriyor. Halkı düşünen ise