Kılıçdaroğlu neden davet bekliyor

Seçimler yaklaştıkça, ''Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak" sorusu daha yüksek sesle sorulmaya başlandı. Bu soru, aday açıklanana kadar sorulmaya devam edilecek. Bunda garip bir şey yok. Çünkü; artık anayasada yeri olmayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adlı garip bir yapı var ve her şeye Cumhurbaşkanı karar veriyor. Dolayısıyla, herkesin gözü o koltuğa kimin oturacağında HEDEF BELLİ AMA O koltuğa oturmak isteyen isimlerden biri de CHP Genel BaşkanıKemal Kılıçdaroğlu 2010 yılından beri CHP'yi yöneten Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı için ilk kez net bir talepte bulunuyor. Söylemleri, siyaset tarzı, göndermeleri ve kurduğu ilişkiler, Kılıçdaroğlu'nun siyasi hedefini net bir şekilde gösteriyor. Kılıçdaroğlu, dün de yeni bir''açılım''yaparak aday olmak istediğini bu kez farklı bir biçimde söyledi.Reuters Haber Ajansı'na konuşan Kılıçdaroğlu,cumhurbaşkanı adaylarının henüz netlik kazanmadığını belirtti. CHP lideri, parlamenter sistem için bir araya geldiği beş partinin genel başkanınınkendisine adaylık teklif etmesi halindebunu kabul edeceğini söyledi. DAVET BEKLEMEK Kılıçdaroğlu'nun böyle bir davet beklemesi birkaç şekilde yorumlanabilir. İlk yorum, kuşkusuz ki; Kılıçdaroğlu'nun kararlı olduğu şeklindedir. Evet; CHP lideri aday olmayı açık ve net bir biçimde istiyor. Ancak, Millet İttifakı içinde olan ya da ittifakla iş birliği yapan partiler, şu ana kadar böyle bir irade beyanı ortaya koymadı.İYİ PARTİ, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda eskisi kadarsert bir karşıtlık içinde değil. Diğer partilerin ne düşündüğünü ise tam olarak bilmiyoruz. İttifakla birlikte hareket eden partilerin Kılıçdaroğlu'na bugüne dek hala adaylık teklif etmemiş olması ya da bu yönde bir irade sergilememesi, üzerinde düşünülmesi gereken bir konu Bunu da kuşkusuz; CHP kurmayları ve Kılıçdaroğlu düşünmeli SEBEP NE Zira; diğer partilerin genel başkanlarının, adaylık konusunda Kılıçdaroğlu'na yönelik bir eğilimin olmaması, CHP liderininAhlatlıbel Masası'na eli güçlü bir biçimde oturmamasından kaynaklı. Çünkü; CHP lideri, o masaya, partinin rüzgarı, enerjisi ve kitle desteğini taşıyamadı. Kılıçdaroğlu'na toplantı öncesi CHP tabanı ve kurmaylarından, güçlü bir destek mesajı gelmedi. HEP SÖYLEDİK AMA Bununbirçok sebebivar Ama en önemli sebep hiç kuşkusuz ki; siyasetin artık halksız yapılıyor olması Parti yönetimleri kendilerine verilen diplomatik görüşme yetkilerini sınırsız sanıyor ve halka hesap vermeyi önemsemiyor. Bu da doğal olarak, kitleleri siyasetten koparıyor. Siyaset, 10 15 kişinin profesyonel uğraşına dönüyor. Artık partilerin ne yetkili kurulları işlevsel, ne milletvekili grupları, ne de parti örgütleri Herkes sözdeBaşkanlık'ı eleştiriyor ama tüm partiler Başkanlık modeliyle yönetiliyor. Tüm kararları her partide bir kişi alıyor. BU NASIL DEMOKRATİK YÖNETİM Mesela; Ahlatlıbel Zirvesi sonrası,Saadet Partisi dışında, o masaya ilişkin partilerde yapılan bir değerlendirme toplantısı gördünüz mü Bu eleştirimi, önceki günTV 100'de de dile getirdim. Örneğin,CHP Parti Meclisiolağanüstü toplanıp Ahlatlıbel Değerlendirmesi yaptı mı CHP'nin 140'a yakın milletvekiline sürece dair bilgi verildi mi İYİ Parti Başkanlar Kurulu, süreci masaya yatırdı mı Aynısı diğer partiler için de geçerli Babacan ve Davutoğlu,