Sezen Aksu'yu rahat bırakalım
Türkiye'nin Minik Serçe'sine bu kadar yüklenmek niye
Sezen Aksu, 2016 yılında verdiği son konserinde, tam da bunu ima etmişti aslında: "Beden, ruha ihanet ediyor."
O gün sahneden duyurduğu bu cümle, bir veda mektubu gibiydi.
Yine de kimse bu mesajı tam anlamıyla almak istemedi.
Sezen Aksu, yalnızca müzik dünyasında değil, hepimizin hayatında bir dönüm noktasıdır.
Şarkılarıyla bizi ağlatan, güldüren, bir dost sofrasında ya da ayrılık acısında yanımızda olan biridir.
Ama her sanatçının, hatta her insanın, bir noktada durup kendisiyle kalmaya hakkı vardır.
Şimdi düşünüyorum, Sezen'e yapılan bu 'geri dön' baskısının altında ne yatıyor
Onu sahnede görmeyi özledik, evet.
Ama onun sağlığını ve huzurunu gözetmek gerekmez mi
En yakın dostlarından biri olan Emel Müftüoğlu'nun bile "Bir filmdeki sahnede fenalaşacak kadar hassastır" dediği bir insandan bahsediyoruz.
Bu kadar hassas bir ruhu, sahne ışıklarının altında parlatmak için ısrar etmek gerçekten ne kadar doğru
Son olarak Tarkan, Sertab Erener, Aşkın Nur Yengi ve Levent Yüksel gibi isimler, Sezen Aksu'ya olan hayranlıklarını saygı konseriyle göstermek istemiş.
Niyet elbette güzel ama gelin şunu kabul edelim:
Sezen'i sahnede izlemek kadar, onun artık sahneye çıkmayışını da anlamak ve saygıyla karşılamak gerekiyor.
O, şarkılarıyla zaten bizimle.
Her "Vazgeçtim" dediğimizde kulağımızda onun sesi yankılanıyor.
Her "Hadi bakalım kolay gelsin" dediğimizde içten bir tebessümle şarkılarını hatırlıyoruz.
Sezen Aksu zaten bizimle ve hep bizimle olacak.
Onu sahnede görmesek de, hayatımızda olmayı sürdürecek.
Sezen Aksu'yu rahat bırakmak, ona duyulan gerçek sevginin bir göstergesi olur.
Belki de artık bu sevginin en güzel ifadesi, onu sahneye değil, kendi istediği hayata bırakmak.
PEKKAN KARDEŞLERİN YENİ ARENASI: SİNEMA!
Ajda Pekkan ve kardeşi Semiramis Pekkan'ın yolları, uzun yıllar sonra bir kez daha kesişti.
Ancak bu kez ne sahnede ne de müzik listelerinde...
Sinema perdesinde!
Türkiye'nin iki ikonik ismi, birbirinden farklı projelerle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor.
Semiramis Pekkan'ın sesiyle yeniden hayat bulan 'Nerdeysen' şarkısı, bu yılın en büyük nostaljik dalgalarından birine öncülük etti.
1970'lerden bugüne taşınan bu eser, sosyal medyada milyonlarca kullanıcı tarafından yeniden keşfedildi, videolar çekildi, hikayeler anlatıldı.
Bu rüzgar, Semiramis Pekkan'ı YouTube içerikleriyle yeniden gündeme taşırken, müzik sektörüne dönüş kapısını da araladı.
"Aşkın Dünkü Çocukları" filmiyle buluşan "Nerdeysen", yalnızca bir şarkı değil, geçmişle bugün arasında bir köprü oldu.
Ajda Pekkan ise bambaşka bir dünyaya adım atıyor: Satranç taşlarının büyülü evreni!
Türkiye'nin ilk reel-animasyon filmi "Şam'Piyonlar-Satrancın Gizemli Taşları" için sesiyle kamera arkasında yer aldı.
Süperstar, bir satranç atını seslendirerek, kendi deyimiyle ilk dublaj deneyimini yaşadı. "Benim için çok keyifliydi" diyen Pekkan, her yeni projede sınırlarını zorlayan azmini bir kez daha kanıtladı.
Ajda ve Semiramis Pekkan'ın bu farklı projeleri, aralarındaki rekabet söylentilerini yeniden gündeme getirse de, ortada aslında çok daha büyük bir gerçek var: İlham!
Birbirinden bağımsız gibi görünen bu adımlar, sanatın evrensel doğasını ve iki kadının tutkularını farklı platformlara taşıma cesaretini temsil ediyor.
Şimdi soru şu: "Ajda'nın animasyon dünyasına girişi mi yoksa Semiramis'in viral etkisi mi daha çok konuşulacak"
Zaman gösterecek.
Ama kesin olan bir şey var: Bu iki isim, kendi yollarında ilerlerken hepimizi peşlerinden sürüklemeye devam ediyor.
HADİSE, YENİ BİR HÜLYA AVŞAR MI OLUYOR
Bir dönemin en çok konuşulan ismi Hülya Avşar'dı. Güzelliği, zekası, sahne performansı ve hatta şarkıları...
Avşar kızı, magazin dünyasını adeta avucunun içine almıştı.
Şimdi o bayrağı devralan biri var: Hadise.