Deprem bilimciler dillerini acil değiştirmeli

Ekranlarda artık koronavirüs değil, deprem konuşulmaya başlandı. Bir nevi doktorların yerini deprem uzmanları aldı diyebiliriz. 724 İstanbul'da olması beklenen afet hakkında demeçler veriliyor. Acımız büyük, henüz daha 11 ili vuran felaketin etkisindeyken, içimiz kan ağlarken 'İstanbul depremi eli kulağında, İstanbul yıkılacak' deniyor.Bir de pişkin pişkin 'Öleceksiniz' diyorlar.Bu nasıl bir dil ve üsluptur.İnsanları tedirgin etmeye hakkınız var mıKiminle konuşsam 'Uyuyamıyoruz' diyor.Kafayı yememizi mi istiyorsunuzHangimiz yerimizi yurdumuzu bırakıp bir yere gidebiliriz. Artık deprem bilimcileri şurada deprem olacak, burada şu kadar büyüklükte olacak sözlerinden acil vazgeçmeli.Bilime sonsuz inancımız var ama bundan sonra yapılacak adımlar konuşulmalı.NORMALLEŞME KADAR SAÇMA BİR TARTIŞMA OLAMAZ Hayat devam ediyor klişesi herkesin ağzında bu hafta.Evet hayat devam ediyor.Herkes işine, gücüne gidiyor, gitmek zorunda.Sanıyorsunuz ki, işine gücüne giden insanın dünya umurunda değil.Ülkemizde yaşanan, tarihin en büyük felaketine üzülmeyen, içi parçalanmayan, gece gündüz orada yaşayan insanları bir an olsun düşünmeyen, bu topraklarda bir kişinin dahi olduğunu düşünemiyorum, düşünmek istemiyorum.Evet! normalleşeceğiz ama bu demek değil ki orada bir sürü insanımızın kaybı bu kadar tazeyken, sosyal medyada vur patlasın, çal oynasın yapacağız, yeme içme görselleri paylaşacağız.Zaten bu dönemde bunu normalleşmemiz adı