Yine Cannes, yine aynı tablo.

Türk oyuncular kırmızı halıda yürüdü, saçlar, makyajlar, kıyafetler olay...

Ama ne yazık ki ortada bir film ve oyunculuk başarısı yok.

Cannes Film Festivali'ne bir yapımın oyuncusu olarak değil, bir kozmetik ya da mücevher markasının davetlisi olarak katılmak artık neredeyse bir gelenek haline geldi.

Oysa bu festivalin kalbi sinema.

Bizimkiler ise podyumdan halıya geçmiş gibi, kamera karşısında sadece poz veriyorlar.

Estetik tamam ama içerik nerede

Umarım bir gün Cannes'da sadece ne giydikleriyle değil, oynadıkları filmlerle de konuşulurlar.

Gerçek kırmızı halı yürüyüşü işte o zaman başlar.

EBRU YAŞAR'DAN DUYGU OPERASYONU

Ebru Yaşar yine yapacağını yaptı.

'Affet' ile kalbimizin orta yerine Burak Bulut'la birlikte bir hançer bıraktı, 'Yıllar Sonra' ile de eski aşkları uykusundan uyandırdı.

'Affet' yeni nesil arabesk mi Evet ama rafine. Ne eksik ne fazla, tam kararında.

"Yıllar Sonra" ise bir tür geçmişle hesaplaşma mektubu. Bir zamanlar dinleyip geçtiklerimiz şimdi içimize oturuyor.

Ebru Yaşar yıllardır çizgisini hiç bozmadan ama çağın kulağına da yabancı kalmadan üretmeye devam ediyor.

Özetle: Ne modaya kurban, ne nostaljiye tutsak.

Ve sonuç Yine kalbimizi çaldı. Üstelik bu kez geri verme ihtimali hiç yok.

ELLİ YAŞINDA UÇAK MODU

Ozan Güven, 14 Haziran'da dijital aleme elveda diyor.