Türkiye'ye mutlaka geleceğiz!

Hollywood'un dev isimleri Leonardo DiCaprio ve Benicio Del Toro ile yeni filmleri "One Battle After Another"ı (Savaş Üstüne Savaş) konuştum. Oscar adaylığına kesin gözüyle bakılan DiCaprio, canlandırdığı karakter için "Kusurlu bir kahraman" dedi. Yıldız oyuncu, Türkiye'ye gelmeyi planladığını da açıkladı:"Listemde var, bir gün mutlaka geleceğim."

Bu soru Türkiye'deki hayranlarınızdan geliyor. Bana sürekli "Leonardo DiCaprio, Akdeniz'e açılmayı çok seviyor, Türkiye'ye gelmeyecek mi" diye soruyorlar. Artık Türkiye'yi ziyaret etme, kristal berraklığındaki suları, zengin kültürü ve tarihi deneyimleme zamanınız gelmedi mi

- Benicio Del Toro: Türkiye, benim "gidilecek yerler" listemde var.

- Leonardo DiCaprio: Benim de. Benim listemde de var. Hatta birçok arkadaşım yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret etti ve inanılmaz vakit geçirdiklerini söylediler. Ben de bir gün mutlaka geleceğim.

Filme geçersek... Ne kadar müthiş bir kimya! Bu, beyazperdede birlikte ilk çalışmanız oldu değil mi

- Benicio Del Toro: Los Angeles'ta birçok kez birlikte dışarı çıktık ama beyazperdede birlikte çalışmadık. Evet, Leo ile ilk kez çalıştım.

Haberin Devamı

Benicio Del Toro ile çalışmak sizin için nasıldı; başka bir ikonla aynı projede yer almak

- Leonardo DiCaprio: Anında bağ kurduk. Benicio ile sektöre aynı zamanda girdik. Aynı dönemlerde oyunculuğa başladık. Onun kariyerini yıllardır izliyor ve hayranlık duyuyorum. Ve bu rol için düşünülen tek bir kişi vardı, o da Benicio'ydu. Filmin ortasında katıldı ve inanılmaz bir kolaylık sağladı.

BERBAT BİR BABA

Bu, yönetmen Paul Thomas Anderson ile yaptığınız ilk film. Rolün size cazip gelen yanı neydi Size "Evet, işte Paul'le çalışacağım film bu olacak" dedirten şey neydi

- Leonardo DiCaprio: Sanırım karakterin insani yönüydü, garip bir şekilde. İnanılmaz derecede kusurlu bir kahraman ve beklenmedik seçimler vardı. Paul'ün karakterle birlikte yarattığı senaryoyu okur okumaz, bunun daha önce defalarca gördüğümüz bir klişeye doğru gidecekmiş gibi göründüğünü düşündüm. Ama film ilerledikçe karakter de gelişti. Hikâyeyi çok dramatik bir dönüm noktasına kadar getirdik ve sahada gerçek kararlar verdik. Bunlardan biri Benicio'nun girişiydi. O sahne bambaşka bir düzenek üzerine kurulmuştu ama benim karakterimle onun karakteri tamamen farklı bir yöne kaydı. Filmin sonunda da aynı şekilde, karakterin gidişatını mekânlarla beraber organik biçimde takip ettik.

Haberin Devamı

Beni en çok çeken şeylerden biri, geçmişindeki devrimci becerileriyle kendini yeniden ayağa kaldıracak ve nihai kahraman olacak diye düşündüğümüz birinin hikâyesi olmasıydı. Ama aslında onun gerçek kahramanlığı, kızını korumak için durmadan, inatla ilerlemesinde yatıyor. Ayrıca karakterin olağanüstü casusluk becerileri kullanmasını bekliyorsun ama en basitinden bir şifreyi hatırlayamamasını da çok sevdim. Paul'ün yarattığı kusurlu kahraman dinamiği ve harika kurgu... Filmi yapmak inanılmaz keyifliydi. O yolculuğa çıkıp karakteri adım adım keşfetmek harika bir deneyimdi.

Oyuncu olarak dağınık, pasaklı, rahat, hatta 'Big Lebowski' tarzı bir karakteri oynamak daha özgür hissettiriyor mu Yani o tarz bir adamı oynamak daha mı rahatlatıcı

Haberin Devamı

- Leonardo DiCaprio: Kesinlikle öyle diyebilirim, evet. Yani dürüst olmak gerekirse, bu karakteri günümüz bağlamında yaratırken The Dude'dan (Big Lebowski) etkilenmediğimi söylesem yalan söylemiş olurum. Ayrıca Al Pacino'nun "Dog Day Afternoon" filmindeki o fanatik tavrı da çok düşündüm. Sevdiği kişiye ulaşmak, onu kurtarmak için hissettiği o saplantılı ihtiyaç...

Filmin başında Bob ve Willa'yı gördüğümüz o hayat kesitini çok sevdim. Sonrasında ütopik, mutlu bir kasaba hikâyesi yok. Tam tersine, kızından tamamen kopmuş bir baba var karşımızda. Farklı bir jenerasyon, aralarında uçurumlar var. Berbat bir baba aslında. Sonra birdenbire kendini kızını kurtarmak için inanılmaz çılgın bir durumun içinde buluyor. İşte bu da senaryonun inceliği.

Haberin Devamı

LEO KAMERA ARKASINDAİNANILMAZ KOMİK

Leo'nun karakteri yüksek tansiyonlu, kaygı dolu bir ruh. Sizin karakteriniz Sensei ise daha sakin. Bu kontrast ve Leo ile çekim süreci hakkında neler söylemek istersiniz

- Benicio Del Toro: Leo inanılmaz bir enerji getiriyor, ben de o enerjiyi dans eder gibi karşılayıp kendi çizgimde kaldım. Leo ve Paul'le çalışmak ayrı bir deneyimdi. Çok kısa sürem vardı. Setin ortasında geldim. Onlar çoktan çekimlere başlamıştı. Neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Ama Leo kamera arkasında inanılmaz komik. Kamera önünde de komik ama set dışında daha eğlenceli bir insan. Paul de kahkahayı çok seviyor. Bu da ortamı çok rahat ve keyifli hale getirdi. Yeni şeyler denemek, risk almak, fikirler ortaya atmak çok kolay oldu. Bazen Paul, "Tamam, bunu duymamış olayım" diyordu ya da başka şeyler söylüyordu. Ama bana bazı şeyleri masaya koymam için alan verdi. Gerçekten çok keyifli ve neşeli bir süreçti. Paul'ün en güzel yanlarından biri bence oyuncunun karakteri yaratım sürecini sevmesi. Oyuncuların yaratım sürecinden gerçekten keyif alıyor ve bu, bir oyuncu için harika bir şey.

Haberin Devamı

PAUL, AUDITION YERİNEYEMEĞE ÇIKARIYOR

Filmde kızınız ile karakterlerinizi ve aralarındaki ilişki dinamiklerini anlamanızı sağlayan özel bir şey, bir anahtar oldu mu

- Leonardo DiCaprio: Sanırım biz bu "chemistry read" (kimya okuması) dediğimiz provalarda çokça konuştuk. Ama en başından biliyorduk ki filmin kalbi, Willa'nın (Chase Infiniti) yolculuğu olacaktı. Bu film, onun performansı üzerine kuruluydu ve o da muazzam bir iş çıkardı. Paul'ün ilginç bir yanı, klasik bir audition (seçme) süreci yapmaması. Onun yerine birlikte yemeğe çıkıyorsunuz, oturup sohbet ediyoruz, doğaçlama yapıyoruz. Bence bu provalarda en çok ortaya çıkan şey, baba-kız arasındaki jenerasyon farkı oldu. Elimizde modern dünyadan her açıdan kopmuş bir adam var. Filmin üçte birinde de kızıyla tartışırken buluyoruz onu. O kızını anlamıyor ama aslında birbirlerinden başka kimseleri yok.