Transformers'ların köklerine iniyoruz

Seslendirme kadrosunda Chris Hemsworth, Brian Tyree Henry, Scarlett Johansson, Keegan-Michael Key, Steve Buscemi, Laurence Fishburne ve Jon Hamm'in yer aldığı "Transformers One" adlı animasyon filmi ülkemizde 20 Eylül'de vizyona girdi. Transformes dünyasının ezeli düşmanları Optimus Prime ve Megatron'un anlatılmayan başlangıç hikâyesini odaklanan filmi, yönetmen Josh Cooley ve Chris Hemsworth ile Kelebek için konuştuk.

Transformers serisinin en sevdiğim teması, hayat ve umut veren kıvılcım etrafında dönmesi. Kıvılcım metaforu sizin için kişisel olarak nasıl yankılanıyor

- Chris Hemsworth: Kendi yolunu çizme. Her şeyin önceden belirlenmiş olduğuna inanmadan önce, kendimizin bir miktar etkiye sahip olduğu fikrini seviyorum. Elbette, evrenin belirli şekillerde sizin için ortam oluşturması, fırsatların kendilerini göstermesi gerekiyor. Ancak sahiplenmek, inandığın şeyi seçmek, kalbini, içsel çağrını, erdemini dinlemek ve bunları takip etmek film boyunca çok güçlü bir şekilde yankılanıyor. Hayatımı her zaman buna göre yaşadım. Birçok insanla, birçok durumda bir araya gelip aslında bir şekilde bulmacanın parçalarının bir araya geldiği gibi durumlarla etkileşime girmediğimizi söylemiyorum. Ama yine de direksiyonu kendiniz tutmalı ve demelisiniz ki, 'bu benim gitmek istediğim yön ve benim inandığım yön bu ve ben deneyeceğim.'

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- Josh Cooley: Bu filmin adının "Transformers One" olarak adlandırılmasının sebebi sadece ilk film olmasından kaynaklanmıyor. Aynı zamanda hepimizin bir olması. Bunun hem bu filmde hem de Transformers'da yer alan bir tema olması. Hepimizin aynı şeyin parçasıyız. Hepimizin aynı şekilde geldiği, hepimizin aynı yerden geldiği, neye benzediğimizin veya neye inandığımızın bir önemi olmadığı, hepimizin aynı olduğumuz, hepimizin insan olduğumuz fikri.

Seslendirdiğinizin dışında en sevdiğiniz Transformer hangisi
- Chris Hemsworth:
Çocuklarımı filmin galasına götürdüm. 'Filmi beğendiniz mi' dedim. Bayıldılar. Oldukça havalı karakterler, film harika filan konuşuyoruz. 'Optimus Prime en cool'u değil mi' diye sordum. 'Hayır, Bumblebee' diye yanıt verdiler. Israrla 'Hayır, Optimus Prime harikaydı' dedim ama 'Hayır, Bumblebee bizim favorimiz' dediler. Yaklaşık 10 çocuk böyle söyledi. Sanırım Bumblebee.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

TEKLİF GELİNCE FİLMİÖNCE ÇOCUKLARIMA SORDUM

Bu filme dahil olma fırsatı karşınıza çıktığında, hayranlara orijinal Transformers'ta zaten onları hayran eden noktalardan daha fazlasını verip aynı zamanda yeni bir şeyler katacağınızı düşünmenizi sağlayan şey neydi

- Chris Hemsworth: Önce çocuklarıma sordum, 'Bu filmi yapmalı mıyım' diye. 'Kesinlikle' dediler. Sonra senaryoyu okudum ve hikâyeye bayıldım. Bu bir başlangıç hikâyesiydi. Anlatılacak yeni bir şeydi. Transformers evreninde neden bu filmi yaptığımızı haklı çıkarmak için bu karakterler hakkında farklı bir şey bulmamız gerekiyordu. Düşman olmadan önce arkadaş ve hatta sıradan adamlar olduklarını anlamamız gerekiyordu. Sadece madende çalışan, bu dünyada kendi yollarını bulmaya çalışan adamlar... Kim olduklarını anlamak gerekiyordu. Bunların hepsi yeni materyaldi. Daha önce yapılmış bir şeyi taklit etmiyorduk. Bu yeni bir şeydi ve heyecan duyduğum bir iş birliğiydi ayrıca Josh'un dümende olması harika bir fırsattı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

- Josh Cooley: Bu hikâye Cybertron'da geçen bir köken hikâyesi. Transformers'ların köklerine iniyoruz. Bu versiyonda her şey yeni. Ama benimle gerçekten bağ kuran şey, bu iki karakterin yakın arkadaşlıktan düşmana dönüşmesiydi. Bu karakterlerin gerçek bir derinliğe sahip olduğunu göstermek. Robotlarla gerçekten insani bir hikâye anlatmak, bu projeye yönelten şeylerdi.

Karakterlerin bu versiyonlarını kendinize ait hale getirirken deneme yanılma yaptınız mı

- Chris Hemsworth: Taklit etmekten tabii ki kaçındık. Muhtemelen rolü üstlenmek konusunda en büyük tereddüdüm de zaten buydu. Tekrara düşmemek. Sonra yönetmenimiz Josh ile konuşurken, 'Bu bir başlangıç hikâyesi daha önce Peter Cullen'in yaptığından farklı. Gençlik, şakacılık ve karakterlerde doğallık var' dedi. Heyecanlandım. Film ilerledikçe ve Parrion Pax, Optimus Prime'a dönüştükçe, ritim ve vokal kalitesiyle oynamaya başladık ve daha önceki filmlerde Peter'ın yaptıklarına biraz daha eğilmeye başladık. Deneme yanılma tabii ki oluyor. Peter Cullen versiyonunu daha erken yaptığımız birkaç an oldu ancak robot henüz Optimus Prime değildi. Dolayısıyla geri çekilmek zorunda kaldık. Daha önce yapılan işleri referans olarak almak ve bir tür bitiş noktası olarak kullanmak güzeldi. Ama en güzeli bu işe başka yerden başlamak oldu.