Latin toplumunda süper gücüm var

Yayınlandığı dönem ortalığı kasıp kavuran "Desperate Housewives" dizisiyle dünya çapında ünlenen Eva Longoria'nın ilk uzun metrajlı yönetmenlik denemesi "Flamin' Hot", Richard Montanez'in "A Boy, a Burrito and a Cookie: From Janitor to Executive" adlı anı kitabından uyarlandı. Frito-Lay fabrikasında temizlikçi olarak çalışırken baharatlı cips fikrini düşünüp şirketin CEO'suna ulaşan ve Hot Cheetos'un yaratıcısı olan Meksika kökenli Richard Montanez'in hikâyesini ekrana taşıyan Eva Longoria ile konuştuk.

İlk defa uzun metrajlı bir film yönetiyorsunuz. İlk deneyim için neden doğru zamanın bu film olduğunu düşündünüz

- 12 yıldır yönetmenlik yapıyorum, artık uzun metraj bir film çekmeliyim gibi bir niyetim yoktu. Ancak bu hikâye beni buldu. Menajerim bana senaryoyu gönderirken "Bu projeyi alamazsın çünkü hiç uzun metraj film yönetmedin. Bu, Searchlight yapımı bir film. Searchlight çok prestijli bir yapım şirketi" dedi. Bunu bana yeteneğime inanmadığı için değil, bu projeyi yönetmek için çok sayıda önemli ismin sırada olmasından dolayı söyledi. Yine de senaryoyu okur okumaz bu hikâyeyi anlatabilecek tek kişinin ben olduğumu menajerime söyledim. "Bu iş benim, başka hiç kimse benim gibi yapamaz" dedim. Çünkü Latin toplumunda süper gücüm olduğunu biliyorum. Senaryoyu okuduktan sonra bu işi kovaladım hatta bu işe takıntılı oldum. Searchlight beni seçene kadar peşlerini bırakmadım. Ve sonunda "Tamam tamam, işi aldın" dediler.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yönetmenlik için size ne ilham verdi

- Hollywood'a taşındığımda aslında yönetmen ve yapımcıydım. Oyunculuk fırsatına sahip olunca kamera önüne yöneldim. Yani sonradan yapımcı ve yönetmene dönüşen bir oyuncu değilim. Hollywood'a ilk geldiğimde yapım şirketlerinde çalıştım. Asistanlık, casting yaptım, ödemeleri organize ettim. 23 yaşında üretiyordum ama istediğime ulaşmak için bir şeyler olması gerekiyordu. "Umutsuz Ev Kadınları" fırsatı geldiğinde kabul ettim ve diziyi film okulu gibi kullandım. Hayatımın 10 yılı sette, yılda 24 bölüm çekerek geçti. Bu çok fazla yönetmen demek, çok sayıda farklı yönetmen geldi. İyi olanlardan öğrendim. Kötüleri görmezden geldim. Çok fazla soru sordum ve her şeyi öğrenmek istedim.

HOLLYWOOD'DA KAHRAMANLAR BİZE BENZEMİYOR

"Flamin' Hot"ta çalışanların hepsi Latin değil mi

- Hollywood'da kahramanlar asla bize yani Latinlere benzemiyor... Ben kadınların bakış açısıyla büyüdüm. Kendim işe alacak pozisyonda olduğumda farklı ırklardan insanları seçiyorum. Bilinçsizce işe almak yerine bilinçli olarak işe alıyorum. İnsanlar bilinçsizce birlikte çalıştıkları aynı kişileri işe almaya devam ediyor. Bir yapımcı ve yönetmen olarak hedefim, kamera arkasında Latin toplumu için deneyim akışı oluşturmak. Çünkü biz yetenekliyiz.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Filmde her departman Latin kökenliydi. Bu insanları işe almak filmi daha iyi hale getirdi çünkü bu iş için doğru kişiler onlardı.

Filmin şarkısını yazan Diane Warren ile iş birliğiniz nasıldı

- Komik bir hikâyesi var. 10 yıl önce prodüksiyon ofislerim onun binasındaydı. Bir gün asansörde karşılaştık. "Sen kimsin Ne yapıyorsun Hangi kata gidiyorsun" diye sordu. "Yapımcı ve yönetmenim, 3'üncü kata çıkıyorum" dedim. "Filmin için bir şarkı yazmak istiyorum" dedi. "Filmim yok, sadece televizyona iş yapıyorum" diye karşılık verdim. O da "Tamam filmin olduğunda şarkıyı ben yapacağım" dedi. Ve sonra yıllar geçti. Benim Searchlight için "Flaming Hot"ı yöneteceğim açıklandığında aradı ve "filmin şarkısını ben yapıyorum" dedi. Bir şarkının filmin özünü yansıtması zor bir şey. Kimse bunu Diane Warren'dan daha iyi yapamaz. Sahnede kalmanızı sağlayan müzik. Şimdi film müziklerine hayranıyım...