Röportaj yaparken hem elimle not alır hem de ses kayıt cihazını mutlaka açarım

Ses kayıtlarını ise hiç silmem, saklı tutarım.

Bazen yıllar sonra bile belge niteliğindeki kayıtlara ulaşmak, bazen de o gün konuşulan konuyu hatırlamak bazen ise kaybettiğimiz kişiyle o ana dönmek için Çekmecemde o kasetlerin, belleklerin yeri ayrıdır, şimdi ise telefonumda

Bir haftadır o iki kaydı dinlemek için elim bir gidip bir geliyor telefona. Biri geçen sene 8 Haziran'da CHP Genel Başkanı Özgür Özel, diğeri de 25 Temmuz'da Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ile yaptığımız röportajın kayıtları. Talihsiz; herkesi kahreden vefatından tam 1 yıl önce, Özgür Özel ile Manisa'da buluşup röportaj yaptığımız gün ilk kez bu kadar yakından tanımıştım Ferdi Zeyrek'i. Zaten söyleşinin bir bölümünde, Özgür Özel hem Manisa'ya olan bağlılığını hem de 75 yıl sonra Manisa'da seçimi kazanmalarını anlatmış, anlatırken de Zeyrek'in bu başarıda büyük katkısı olduğunu, onun çalışkanlığını vurgulamıştı. Sonra birlikte Manisa turu atmış, kentle ilgili hayallerini dinlemiştim.

YAPMAK İSTEDİKLERİNİ HAYALLERİNİ ANLATMIŞTI

Aradan 1.5 ay geçtikten sonra yeniden Manisa'ya gitmiştim. Bu defa Ferdi Zeyrek ile buluşacak, Manisa ile ilgili projelerini dinleyecektim. İşte dün bir türlü elim gitmeyen o kaydı da açtım. Ani kaybının ardından günlerdir hayattayken çekilen videoları, haberleri, anıları paylaşılıyor ben de izliyor, görüyordum. Ama bizim konuştuklarımıza bir türlü elim gitmemişti. Gazetede yayımlanan röportajı da arşivden buldum.

Manisa'da ulaşabileceği herkese dokunan Ferdi Zeyrek giderken de ne çok insana dokundu, ardında onu tanımayan binlerce insana da duygu seli bıraktı. Röportajımızda da öyle diyordu Arşivde kalan Ferdi Zeyrek'in kısa sürede yaptıkları ve yapmak istediklerini anlattığı röportajı hatırlatıp ben de bir anı bırakmak istedim:

YAPTIĞIMIZ HİZMETLERLE ANILMAK İSTEYEN BİRİYİM

"Manisa, varlar ve yoklar arasında giden bir şehir. Ben öncelikle gerçekten Manisa'ya aşığım. Benim ailem 3-4 kuşaktır hep Manisalıdır, burada yoğrulmuştur. Bu koltuklar gelip geçici. Ben de bu koltuktan gittikten sonra bu koltuğu, görevi daha iyi yapacak birine devrettikten sonra bu şehirde yaptığımız hizmetlerle anılmak isteyen biriyim."