Düzce'ye bağlı Akçakoca, Karadeniz kıyısında maviyle yeşilin kucaklaştığı bir doğa harikası. Hem tarihi dokusu hem de doğal güzellikleri bölgeyi çok bilmeyenleri şaşırtıyor. Sakin ilçe, yaz aylarında turizmle birlikte hareketleniyor, Karadeniz'in gözbebeği haline geliyor. 1950'lerde ülkede karavan turizminin başladığı nokta olan Akçakoca, Avrupalı turistlerin yöreden vazgeçememesi ile adını dünyaya duyurmaya başlamış. Yalnızca denizi ve 35 kilometrelik sahiliyle değil, tarihi ve kültürüyle de dikkat çekiyor. İlçede bulunan Ceneviz Kalesi, UNESCO geçici miras listesinde yer alıyor. Fakıllı Mağarası ve Hemşin Köyü'nün geleneksel evleri de ziyaretçileri başka bir dünyaya yolculuğa çıkarıyor. Akçakoca denildiğinde akla ilk gelen ürün hiç şüphesiz fındık. Türkiye'nin ve hatta dünyanın en kaliteli fındıklarının yetiştiği topraklarda, bahar aylarında fındık bahçeleri ilçeyi yemyeşil bir örtüyle kaplıyor. Fındık yalnızca çiftçinin geçim kaynağı değil, aynı zamanda Akçakoca'nın kültürel kimliğinin de bir parçası. Bunun yanında mısır, fasulye, lahana gibi ürünler de sofraları süslerken, elma, kiraz, erik gibi meyvelerle de bereketli Karadeniz toprağının gücü hissediliyor. Karadeniz'in serin sularından çıkan balıklar ise Akçakoca mutfağının vazgeçilmezi. Hamsi, palamut, mezgit ve istavrit her sofrada yerini alırken, özellikle Akçakoca pidesi ve yöreye özgü melengücceği tatlısı mutfağının öne çıkanları. Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak ile turizm başta olmak üzere ilçede hayata geçirilen projeleri konuşuyoruz.
Haberin DevamıMUSLUKLARDAN AKAN SUYA KADAR HER ŞEYİMİZ ORGANİK
"Nihai hedefimiz Akçakoca'nın sakin şehir (citta slow) ve organik kent olması" diyen Başkan Albayrak, şöyle anlatıyor: "İçtiğimiz su zaten doğal, ormandan geliyor. Musluklarımızdan kaynak suyu akıyor. Gastronomi önem verdiğimiz diğer konulardan. Balığımız ve fındığımız sofraların baş tacı. Türkiye'nin en büyük organik fındık havzası olma yolunda ilerliyoruz. Organik gübre kompost fabrika projemiz var. Organik fındıktan organik çikolata fabrikasına giden yol diye bir dizi hedef koyduk. Önce atıklardan gübre elde edip çiftçimize dağıtacağız. Çiftçimiz fındığını organik fındık haline getirecek. Organik fındıktan sonra organik çikolata fabrikası hedefimiz var. 35 bin fındık ağacı, 35 bin ton da fındığımız var. Burası organik bir kent olacak. İnsanlar yalnızca deniz için değil, burada her şeyin organik olduğunu bilerek, doğamız, şelalelerimiz ve tarihimiz için gelecek."
Haberin DevamıKADIN GİRİŞİMCİLERE DESTEK
Hayatın her alanında kadınların gücünün artırılması için çalıştıklarını söyleyen Başkan Albayrak, kadın kooperatifleri ile ilgili "Belediyemizde birçok kadın personel çeşitli birimlerde görev alarak başarıyla çalışıyor. Kadınların iş hayatında yer alması çok önemli. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi toplumsal kalkınmanın temel taşlarından biri. Bu kapsamda Akçakoca Bakır Tencereliler Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi'ni açtık. Kadın istihdamının artırılması büyük önem taşıyor ve bu tür oluşumlara olan ihtiyaç gün geçtikçe artıyor. Üreten kadınlarla daha güçlü bir Akçakoca için çalışmaya devam ediyoruz" bilgisini veriyor.
Haberin DevamıTARİHİ ÇARŞIDA KADIN EMEĞİ TÜKETİCİYLE BULUŞUYOR
"Tarihi Mahalle Kadın Kooperatifi öncülüğünde işletilen tarihi çarşımız kadın istihdamını artırıyor" diyen Başkan Albayrak, "Kadınlar el emeği ürünleri ile hem istihdama katkı koyuyor hem de aile bütçelerine destek oluyor. Kadın emeği ve yerel üretimi desteklemeye devam ediyoruz. Kadınların ürettiği el işi ürünler ve yöresel yiyeceklerle donatılan tarihi çarşı, turizme de büyük katkı sağlıyor. Yerli-yabancı ziyaretçiler, Akçakoca'nın tarihi dokusunu yaşarken yöresel tatları da deneyimleme fırsatı buluyor" sözleriyle kadın emeğine verdikleri değeri anlatıyor.
KIYIYA VURAN LENIN HEYKELİ SERGİLENİYOR
Başkan Albayrak, 32 yıl önce Batı Karadeniz'de sahile vuran Lenin heykelinin öyküsünü ise şöyle anlatıyor: "Sovyetler Birliği'nden denize atılan ve 1993'te Akçakoca'da sahile vuran Lenin'in ağaç oyma heykelini halkla buluşturduk. Büst, uzun yıllar gözden ırak kalacak şekilde depolara kaldırılmış. 2021'e gelindiğinde, heykelin hikayesinden esinlenen 'Sen Ben Lenin' vizyona girdi. Filmin burada gösterilmesinin ardından Lenin heykelini Akçakoca Özkök Kültür ve Sanat Evi'nde sergilemeye başladık."
TURİZM, DOĞA VE GASTRONOMİ HER ŞEY BURADA
Akçakoca'ya gelenlerin 'Dünyada böyle güzel bir yer mi var' dediklerini aktaran Başkan Fikret Albayrak, şöyle anlatıyor: "1950'lerde Ankara'da büyükelçilikte çalışan Avrupalılar deniz arayışına giriyor. 7 saatlik yolculuğun ardından buraya ulaşıyorlar ve ardından kendi ülkelerinde burayı anlatıyorlar. Daha sonra Avrupalılar buraya gelmeye başlıyor. İlk turizm derneği kuruluyor ve Akçakoca Turizm Derneği hala faaliyetlerine devam ediyor. Sonra 50'li, 60'lı, 70'li yıllarda Akçakoca turizmde Avrupa'nın konaklama noktası oluyor. Avrupa'dan kalkıp karavanlarla buraya geliyorlarmış. Karadeniz'de ilk mavi bayraklı plaj 1995'te Akçakoca'da dalgalanmaya başladı. Cenevizlilerden kalma kalemiz var. Ziyaret edenler tarihe yolculuğa çıkmayı seviyor. Burada her şey var; tarih, doğa, turizm, gastronomi…"