Petrolden doğan bereketi ve tarihi zenginlikleriyle kadim toprakların modern kenti: Batman

Batman; Hasankeyf Antik Kenti, petrol kuyuları ve tarihi yerleriyle bir doğa harikası. Binlerce yıllık birikimiyle yeşili ve maviyi tarihle buluşturan bir kent... Batman, 1940'ların başına kadar İluh ismiyle bilinen bir köydü. Bu tarihten sonra İluh Köyü'nü güneyden çevreleyen Raman Dağları üzerinde petrol bulununca İluh Köyü büyük gelişme göstermiş. Petrole endeksli olarak köy çevresinde meydana gelen bu gelişme içinde kurulan rafineri ve petrol türevleriyle tesisler sayesinde bir anda köyün çehresi değişmiş. Bütün bu faaliyetler içinde İluh Köyü'nün isim değişikliği de gündeme gelmiş. Yakınından geçen Batman Çayı ile bütünleştirilerek ilk defa Orta Çağ'dan beri kullanılagelen Batman asıl adını 1950'de tekrar almış. 1955'te belediye kurulmuş. 1990'a kadar çok hızlı gelişme yaşayan Batman, 1990'da Türkiye'nin 72. ili olarak kayıtlara geçiyor. Batman, zengin tarihini gözler önüne seren antik yerleşim alanlarıyla ve bereketli topraklarıyla gün geçtikçe daha fazla ilgi görüyor. YENİ BİR TARİH YAZILIYOR Mezopotamya'nın kalbinde sayısız medeniyetin kurulduğu yer Hasankeyf, iki yakasını Dicle'nin ayırdığı tarihi bir ilçe. 12 bin yaşında, Anadolu'da tarihin başladığı şehir olarak tanıtılıyor. Bünyesindeki tarihi yapılar nedeniyle 1981'de SİT alanı kabul edilerek koruma altına alınıyor. Şimdi bu kadim topraklarda yeniden tarih yazılıyor. Batman'ı çevreleyen Sason Dağları, Mereto, Avcı, Meydanok ve Raman dağları çok zengin maden ve petrol yataklarına sahip. Batman ve Beşiri ovalarında ise her çeşit tarımsal ürün ve endüstriyel bitki yetişebiliyor. Petrolün sağladığı avantajlar sayesinde ve 50 yılda hızla gelişen Batman'ın her yıl nüfusu artıyor. Petrol kaynakları sayesinde son yıllarda büyük yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımlar şehir sanayisinin gelişmesini, inşaat sektöründeki gelişmeler de şehrin kalkınmasını sağlıyor. Verimli toprakları, ne ekilirse kabul ediyor. Biz de kenti ziyaretimizde, Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Hulusi Şahin ile yatırımları konuştuk. GÜNEŞİ VE RÜZGARIYLA FARKLI Hulusi Şahin, "Batman, çok verimli bir ovanın ortasında kurulmuş, her tarafı sulanabilir tarım arazisi. Hem tarımımızı hem ürün çeşitliliğimizi ve verimliğimizi korumaya hem de sanayimizi geliştirmeye çalışıyoruz. 2018'in sonbaharında Batman'a tayin olduğumdan itibaren tarımla ilgili neler yapabiliriz arayışı içine girdik. Tarım şehri Batman'ın sulanmayan toprakları da var ve bu kuru arazilerde geleneksel hububat tarımı yapılıyor. Bu toprakların, güneşiyle ve rüzgârıyla çok farklı bir aroması olduğunun her zaman farkındaydık" diyor. Şahin, tarım çalışmaları hakkında şu bilgileri veriyor: BEREKETLİ TOPRAKLARIMIZ "Batman'da ürün çeşitliliği çok fazla olduğu için değişik lezzetlere ulaşabiliyorsunuz. Coğrafi işaret alan 'Sason Çileği'mizi yiyene kadar çilek yedim demezsiniz. Çok özel bir ürün, kokusunu uzaktan alabilirsiniz. 2007'de Sason ilçesinde 5 çiftçiyle başlanılan çilek yetiştiriciliğini 350 kişi yapıyor. Her sene ekildiği alanlar artıyor. Bu yıl 97 çiftçimize yüzde 80 hibeli fide dağıtımı yaptık. Arıcılıkta da Sason ön planda. Genellikle kekik balı ve yabani bitkilerin balı bulunuyor. Bir kovandan 10 kilogram bal elde ediliyor. Sason çileğinden sonra lavantaya ulaştık. Normalde 4 yıldan sonra hasadı yapılabiliyorken bereketli topraklarımız sayesinde ilk yıl hasat yaptık. Lavanta yeni değerli ürünümüz haline geldi. 60 dekarlık alanda başlanılan üretim alanını bin dekarın üzerine çıkaracağız. Hedefimiz çiftçimize daha büyük getirisi olan ürünleri tanıtmak ve onların gelirini artırmak." HASANKEYF'TE SU TURİZMİ Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin turizm potansiyelini dünyaya tanıtmak üzere oluşturulan 'Mezopotamya' markasının içinde Batman'ın da olduğunu hatırlatan Şahin, "Orta Çağ döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Hasankeyf, bu turizm destinasyonun önemli bir noktası. Hasankeyf'in tarihi antik döneme kadar dayanıyor. 3500 yıldan 12000 yıl öncesine kadar arkeolojik buluntulara rastlandı. Göbeklitepe ile çağdaş olan kalıntılar bulundu. Hasankeyf'in sular altında kalmasından dolayı yeni bir şehir kurduk. Yeni yüzüyle Hasankeyf'i tekrar turistlerimizin ve vatandaşlarımızın beğenisine sunmaya, tanıtmaya çalışıyoruz. Hasankeyf'te su turizmi imkanı da doğdu. Tarihi ve kültürüyle mutlaka görülmeli" diyor. OSB'DE YÜZDE 100 DOLULUK Türkiye'de ilk kez petrolün Batman'da 1940'lı yıllarda bulunduğunu söyleyen Hulusi Şahin, Batman'ın gelişimini şöyle anlatıyor: "O heyecanla Batman Çayı'nın kenarına rafineri yapılıyor. O zaman buralarda hiçbir şey yok. Sadece 17 haneli İluh Köyü var. Türkiye'nin o dönemki en büyük ve en uzun demiryolu köprüsü yapılarak tren yolu inşa ediliyor. Rafineri ve tren istasyonu etrafında bir şehir oluşuyor. Petrolün dinamizmiyle çok hızlı büyüyor. Türkiye Petrolleri (TPAO) ve TÜPRAŞ buradan petrol çıkarıyor. Kurdukları lojmanlar ve sosyal tesislerle 70'li yıllarda Türkiye'nin batı şehirlerinden daha modern yaşam oluşturuyorlar. Güney Doğu'da örneğine rastlamadığımız bir modern şehir hızla bu sitenin etrafında filizleniyor. Üretimi, sanayiyi öğrenen o neslin çocukları da sanayici oluyor. Batman Organize Sanayi Bölgesi (OSB) şu anda yüzde 100 dolu. Bin dönüm alana kurulan Batman OSB şu anda 4 bin dönüm alana sahip. 200'e yakın fabrikanın olduğu, şu anda 10 bin ama 40 bin istihdama doğru büyüyen bir OSB. Ayrıca, son 10 yılda Batman tekstil şehri haline geldi. 300'e yakın tekstil fabrikası var. 40 binin üzerinde tekstil işçisi çalışıyor. ÇİFTÇİ GÜLERSE ÜLKE DOYAR "Kaliteli şekilde ürettiğimiz ürünlerin pazar değeri oldukça yüksek. Antepfıstığı bu topraklara çok tanıdık olmayan bir ürün. Son 15 yıl içinde 93 bin dekar alana kadar geldi. Üretim miktarında 10 bin tonları göreceğiz. Katma değeri çok yüksek, çiftçimizi memnun ediyor. Bu kıraç topraklarda elde edilen gelir hayal edemeyeceğiniz rakamlara ulaşıyor. Çiftçilerimize