Merhabalar sevgili okurlar.
2010 yılında Münevver Karabulut cinayetinin ardından kurulan "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu", ismini hedefinden almıştı. O dönemin kadın kurtuluş mücadelesi değerlendirildiğinde, kadın cinayetlerinin, kadınların yaşadığı sorunların en başında geldiği tespiti yapılmış; sorunun çözümünün ise yine kadınlar tarafından sağlanacağını vurgulamak için de öznesi, "biz kadınlar" olarak tercih edilmişti.
Zaman içinde, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu" ismi; sorunun tespitini, hedefini ve bu hedefi gerçekleştirecek özneyi bir arada anlatan etkili bir mücadele örgütüne dönüştü. 2010 yılında, çok sayıda kadın örgütünün katılımıyla, "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu" kuruldu ve ilk yürüyüşünü aynı yılın Ağustos ayında gerçekleştirdi. Platform, 2012 yılında dernekleşti. Öldürülen kadınların yakınları ve şiddete uğrayan kadınlar, derneğin kurucuları arasında yer aldılar.
Haberin DevamıKadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu; basında aşk, töre, cinnet, kıskançlık diye yer alan ve kamuoyunda öyle bilinen cinayetlerin aslında birer "kadın cinayeti" olduğunu anlatmaya çalıştı. İlk yıllarda her hafta, daha sonra her ay süreklileşen yürüyüşler gerçekleştirdi. Kadınların kim tarafından hangi bahanelerle öldürüldüğünü tüm topluma anlatmaya çalıştı. Sorumluları göreve çağırdı, konunun muhataplarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Nerede bir kadın cinayeti işlense ellerinde karanfiller ve öldürülen kadınların gülen yüzlerinin yer aldığı fotoğraflarla orada olmaya, hangi il olursa olsun o ile gitmeye gayret gösterdi. Kadınların öldürüldüğü yerlerden adalet mücadelesini başlattıkları, "Sahip çıkıyoruz!" eylemleri yaptı.
Modernleşmeyle birlikte kadınlar değişti. Kadınlar, artık, kendi hayatlarını daha fazla sorguluyor ve kendi hayatlarına kararlarıyla yön vermek istiyorlar. Kadınlar; boşanmak, çalışmak, eğitim almak, bir erkeği reddetmek, barışma teklifini kabul edip etmemek gibi konularda kendi kararlarını kendileri alabilmeyi talep ediyorlar. Ancak bağımsız olarak ve diledikleri gibi yaşamak istediklerinde erkekler tarafından şiddete uğruyorlar. Şiddetin son aşaması olarak da; kadınlar, kadın oldukları için erkekler tarafından öldürülüyorlar.
Haberin DevamıPlatform, toplumsal olan bu sorunun ancak kamusal düzenlemelerle çözüme kavuşturulabileceğine inanıyor. "Her kadın; yaşı, dili, dini, ırkı, sosyo ekonomik durumu veya yaşadığı yer fark etmeksizin, aynı hakları kullanabiliyor olmalı." diyor. Platform, bu hakların tüm kadınlar tarafından kullanılabilmesi için kamusal yaptırımların şart olduğunu savunuyor. Bunun için, kadınların; başta hayattayken korunmalarını sağlamak üzere, kamu otoritesinin kadınların yanında yer alması gerektiğini ifade ediyor.
Platform, kamusal kaynakların toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle dağılması için mücadele etmiş; bunu sağlamak üzere 2012 yılında kabul edilen 6284 sayılı Kanun' un hazırlık sürecinde Bakanlık ve kadın örgütleriyle birlikte aktif olarak yer almış; ayrıca, 2013 yılında kadın cinayeti davalarındaki ayrımcı indirimlerin düzenlenmesiyle ilgili TCK tadil önerisini TBMM' ne sunmuş bulunuyor.
Haberin DevamıDava takiplerine Münevver Karabulut davasıyla başlamış olan Platform' da ilk yıllarda sadece kadın cinayeti davalarının takibi yapılıyordu. Mücadele alanlarının genişlemesiyle birlikte kadına yönelik her türlü şiddet ve çocuk istismarı davaları da aynı sistematiklikle takip edilmeye başlandı. Bu takipler, hangi ilde olduğuna bakılmaksızın, Dava Takip Komitesi' nin koordinasyonuyla gerçekleştiriliyor.
Gerçek adaletin yerini bulması için "kıskançlık", "aşırı sevgi", "gelecek", "kravat" gibi ayrımcı indirimlerin önüne geçilmesi için çalışan Platform; öldürülen kadınların yakınları ve şiddete uğrayan kadınlarla birlikte yürütüyor adalet mücadelesini. Kamuoyu oluşturuyor, hukuki destek sağlıyor, mahkemelerde emsal kararların çıkması için uğraşıyor. Şüpheli kadın ölümü davalarında da gerçeğin açığa çıkarılması için mücadele ediyor.
Haberin DevamıKadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2017 yılında kadınların kıyafetleri bahanesiyle, şort giydikleri için sıkça saldırıya uğramaları üzerine "Kıyafetime Karışma" yürüyüşünün çağrısını yaptı. Bu yürüyüşün ardından gerçekleşen kadın forumunda Kadın Meclisleri' nin kurulma kararı alındı. Kadın Meclisleri' nde herkes eşit söz hakkına sahiptir ve birey hukuku geçerlidir. Meclisler' e birbirinden farklı dünya görüşlerinden, farklı yaş kuşağından ve farklı kesimlerden kadınlar katılıyorlar ve hep birlikte