Merhabalar sevgili okurlar.

"Değişim Elçileri", farklı şehirlerden üniversite öğrencisi gençleri bir araya getiren ve bulundukları şehirlerde iklim krizi ile mücadeleyi hızlandırmak için etki yaratmalarını destekleyen bir program. Program, 2023 yılında, Türetim Ekonomisi Derneği tarafından başlatıldı.

Programın amacı; farklı illerde halkın iklim krizi ile mücadele taleplerini duyurmak, kendi bölgelerinde iklim krizi ile mücadele adımlarını hızlandırmak, genç katılımcıların iklim ve çevre hakları konularındaki farkındalığını artırmak ve onları bu alanda hak savunuculuğu yapabilecekleri bilgi ve becerilerle donatmak.

Bu program kapsamında Ankara'da oluşan "Değişim Elçileri Ankara" topluluğu, Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya okumak için gelmiş 23 gençten oluşuyor. Ankara'da okuyan ve Türkiye'nin çeşitli bölgelerini temsil eden bu gençler; başkent Ankara'da -Türkiye'nin politika merkezinde- iklim politikalarının oluşturulması ve uygulanması konusunda süreçlerde aktif vatandaş olarak yer almayı hedefliyorlar. Türkiye'nin iklim krizi ile mücadele adımlarında karar alıcılar ile diyalog halinde olmak, süreçlere katkı vermek, seslerini duyurmak istiyorlar.

21 Eylül Dünya Sıfır Emisyon Günü 2008' de, Kanada' da; Ken Wallece isimli bir tasarımcı tarafından verilen 'fosil yakıt tüketimi için 24 saatlik moratoryum' çağrısıyla başlamıştı. Zamanla, fosil yakıtlardan çıkmak ve karbon emisyonlarının verdiği zarara ilişkin farkındalığı yükseltmek için dünya çapında bir harekete evrildi.

Dünyanın en kapsamlı iklim eylemi platformu olan "New York İklim Haftası" etkinlikleri, 21 - 28 Eylül 2025 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Ve bu yıl da iş dünyası, teknoloji, siyaset, akademi ve sivil toplum liderlerinin bir araya gelmeleriyle; küresel iklim değişikliğine yönelik cesur adımların tartışıldığı bir buluşma noktası oldu.

Değişim Elçisi Ankara Ekibi, Türkiye'nin yeni Ulusal Katkı Beyanı' nı açıklayacağı İklim Haftası' nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Müdürlüğüne hitaben bir mektup yazarak iklim krizinin yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Sellerden yangınlara, kuruyan göllerden yok olan ormanlara kadar yaşanan felaketleri bizzat tecrübe ettiklerini belirten gençler; fosil yakıtlara dayalı politikaların doğayı ve yaşamı tükettiğini vurguladılar.

Mektupta, yeni Ulusal Katkı Beyanı' nın bilimsel, âdil ve kapsayıcı bir yol haritası olması gerektiğinin altı çizilerek; kömürden âdil geçiş ile çıkış, doğa koruma, iklim uyum politikalarının güçlendirilmesi ve karar alma süreçlerine gençlerin etkin katılımı talep edildi. Gençler mektuplarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı' nın Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu' na iletilmek üzere teslim ettiler.

Gençlerin delegasyona hitaben kaleme aldığı mektupta şu ifadeler yer alıyor:

"Bizler; Türkiye'nin farklı şehirlerinde yaşayan, Ankara'daki üniversitelerde okuyan ve ülkemizin geleceğinde söz sahibi olmak isteyen gençleriz. Selleri, yangınları, kuruyan gölleri ve iklim krizinin yıkıcı etkilerini bizzat gördük. Birçok insanı, canlıyı, ormanı, suyu ve yaşam alanını afetlerde kaybettik.

İklim krizinin ana nedeni olan fosil yakıt politikaları doğayı sömürüyor, emeği tüketiyor, geleceğimizi karartıyor. Toprağımızı, suyumuzu kurutuyor, sağlığımızı bozuyor, geçim kaynaklarımızı küçültüyor. Akbelen' de zeytinliklerin kömür uğruna yok edilmesi, Soma' da işçilerin işten çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya kalması bizlere şu soruyu sorduruyor: Gerçekten başka bir dünya mümkün değil mi Bizler hâlâ umutluyuz ve âdil bir geleceği kurma konusunda kararlıyız.