Bu köşede iki yıl önce yazdığım "Bir dininiz var diye ahlaka ihtiyacınız yok mu" başlıklı makalemde "İslam kültüründe neyin din, neyin ahlak, neyin örf-adet, neyin hukuk, neyin siyaset olduğunu bilmeseydim ve dini kullanan siyasal zihnin verdiği görüntüleri din zannetseydim, emin olun ben de deizmi tercih ederdim" diye yazdım. Seçim boyunca dini ku
Seçim sonuçları, gözleri milliyetçi oylara çevirdi. Bütün partilerdeki milliyetçi oylar ülkeyi yönetecek çoğunluktadır. Bu köşede, ikinci yüzyıla girerken milliyetçiliğin önemine binaen farklı başlıklarda yazılar yazdım. Siyasal İslamcılığın dahi göz ardı edemediği milliyetçiliğin, toplumun kaderinde her dönem önemli bir aktör olduğu malumun ilamıd
Haftaya bugün seçim sonuçlarını konuşuyor olacağız. Bayram havasında geçmesi gereken atmosfer ne yazık ki, seçime değil de savaşa gidiliyormuş izlenimini veriyor. Özellikle iktidarın, biz varsak devlet var, biz varsak bayrak var, biz varsak din-diyanet var içerikli söylemi, AK Parti'nin iktidara gelirken ortaya koyduğu söylemlerle taban tabana zıt;
Akıl, duygu ve inançtan; duygu, akıl ve inançtan; inanç ise akıl ve duygudan mahrum kalırsa, ortaya çıkacak olan, başta kendisiyle olmak üzere çevresiyle ve evrenle kavgalı insan tipidir. Dini kullanan siyaset açıklamalarını bu zeminde test edebilirsiniz. Kazanma hırsı ile kaybetme korkusu bir araya geldiğinde değer namına bir şey kalmadığı malumun
Din-siyaset oyunları, Müslümanlığın makus talihi olsa gerek. Muhalefet etmek, oyun dışına atılmak için yeterli. Tarih bunun örnekleriyle dolu. Siyasal dindar bilinç, geçmişten ders alma yerine geçmişi yaşatmakla meşgul. Oysa dindarlık denildiğinde birkaç ritüelden başka ne kaldı ellerinde Soralım gençlere, din-dindarlık denilince neler geliyor akıl
İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif, büyük hakikati şöyle dile getirir: "Geçmişten adam hisse kaparmış, ne masal şey! Beş bin senelik kıssayarım hisse mi verdi'Tarih'i 'tekerrür'diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı,tekerrür mü ederdi"Müslümanların yaklaşık on beş asrı, vurdumduymazlıkla geçti. 'İnsanı adam etmesi' gereken değerler, iktidar v
Bireyler ve yöneticiler geleceğe dair hedeflerini belirlerken iki tür analiz yaparlar. Birincisi pozitif analiz denilen, yani "mevcut durumu", "olanı", "içinde bulunduğumuz hali" anlamaya çalışan analizdir. İkincisi ise "normatif analiz" denilen, yani "olması isteneni, izlenecek politika neticesinde varılacak sonucun tahminini" içeren analiz türüdü
Dinin iki yönü vardır; bir yönü Tanrısal alana temas eder, diğer yönü ahlakı inşa eder. Kişi bu noktada kültürel mirasıyla baş başadır. Sorun burada başlar. Zira kültürel miras, formlarını; kendi zamanının bilimini, felsefesini, hukukunu, örfünü, adetini içinde barındırır. Bu formları, dinin kendisi olarak okumak dinin esprisini ortadan kaldırır. Z
Müslüman kültürde, sorgusuz sualsiz yöneticiye itaat olgusu, ahlaki ve dini pek çok ilkenin yerle bir edilmesine sebep olmuştur. Oysa değerler sistemini, Allah'ın birliği ve tekliği (tevhit) üzerine kuran İslam, şirkin karıncanın ayak sesinden daha sessiz gelebileceği ihtarını yapar. Buna rağmen, erken tarihten itibaren, İslam adına önce siyasetin
Türkiye'de girişimcilik deyince, işlek bir caddede kafe, restoran veya perakende satış yapan bir mağaza açmak akıllara geliyor. Bu saydıklarımız da girişimcilik örnekleri olmakla beraber esas bizi kalkındıracak olan sanayi, tarım, teknoloji ve bilişim sektörlerindeki girişimler olacaktır.Girişimcilik ruhu denilen ruh, size doğuştan bahşedilen bir y
© 2016