O turnalar buradan uçtu

Kovid-19 pandemisiyle üçüncü yıla girerken bir de taze epidemimiz oldu; yerkürenin kuzeyinden güneyine en az üç kıtaya yayılan yeni bir kuş gribi salgını. Şimdilik herhangi bir otorite tarafından kıtalar arası salgın ilan edilmiş değil ama bir alt türü olan H5N1 virüsünün Rusya'da insana bulaştığı vakalar tespit edildi. Haberlerde izini sürünce salgın kendini belli ediyor. İsrail'de 5 bin 200 turna kuş gribinden öldü, 500 bin tavuk itlaf edildi. Ülke tarihindeki en büyük doğal hayat felaketi olduğu söyleniyor; 30 ton kadar karkas toplamışlar Dpa'nın haberine göre Avrupa'da bugüne kadar görülmemiş boyutta bir kuş gribi salgını yaşanıyor Peki burada, kuzey ve güney arasında bir eksik halka yok mu İsrail'deki turna trajedisi haberini internet sitelerinde gazetelerde her yerde gördük, TV alt yazılarından turnalar geçti. Böyle sınırlı bakınca turnalar yumurtadan çıkma-büyüme İsrailli sanılabilir, gökten zembille indikleri de düşünülebilir. İsrail'e gökten indikleri kesin de göçmen turnaların kışları güneye, ilkbahar ve yaz aylarında kuzeye doğru coğrafya değiştirdikleri üreme ve kışlama alanları var. Turnaların sulak alanlardan geçen göç rotasında merkez coğrafyalardan biri de sazlık, lagün ve deltalarıyla Türkiye. Bizde görülen turnaların büyük çoğunluğu Kırım'dan Karadeniz'in ortasından geliyor. Sayıları tahminen 100 bini buluyor. İç Anadolu üzerinden Doğu Akdeniz kıyılarına iniyorlar. Bunların bir kısmı Kıbrıs üzerinden Mısır kıyılarına ulaşırken, diğerleri Adana ve Antakya ovaları üzerinden İsrail'e doğru inip oradan Afrika'ya geçiyorlar. Üç-beş bin kadar kuş, düzenli olarak Adana'nın Akyatan ve Yumurtalık lagünlerinde, küçük bir kısmı da Göksu Deltası, Sultansazlığı ve Ceylanpınar'da kışlıyor. İsrailli yetkililerin verdiği son bilgiye göre her yıl Afrika yolunda 500 bin turna geçiyor ülkeden. Bu yıl kışlamak üzere İsrail'de kalan turnaların sayısı ise 30 bin civarında. İşte o turnaların beş bini kuş gribi kurbanı olmuş. Bu kuş sürülerinin ne kadarı bizim ıslak çayırlarımızdan geçti Etiyopya'ya doğru yola devam eden turnaların akıbeti ne oldu, meçhul. TÜRKİYE'DE TÜRÜ TEHDİT ALTINDA Birkaç yıl önce Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın (WWF) Türkiye'de kışlayan turnaları koruma programı için kalabalık bir grupla Adana'ya, Yumurtalık lagününe kuş saymaya gitmiştik. Gün doğumunda 20 km kadar uçup pamuk tohumu, çimen kökü, sinek ve böcekle beslenip gün batımına doğru uykuya dalmak için sulak alanlarına dönüyorlar. Tünemiyor, bileklerine kadar suya girip öylece uyuyorlar. Geceleme alanlarından yiyecek bulmak için uçan turnaları dürbünlerle gözleyip saymış, sonra kabaca bir popülasyon hesabı çıkarmıştık. Çukurova'nın turnaları Sayıları önemli çünkü; dünyadaki 15 turna türünün ikisi Türkiye'de görülüyor. Bunlardan biri "grus grus" ve avlanması yasak. Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) kırmızı listesine göre Türkiye popülasyonu tehdit altında. Kaçak avcılık ve yapılaşma söz konusu. Üreme ve yaşam alanları olan ıslak çayırların çevresindeki göl ve nehirlerin su rejimine müdahale ve drenaj, kurutma çalışmaları, alanların tarıma açılması, balıkçılık ve hayvan otlatma en büyüt tehditler. KUZEY COĞRAFYALARINDA SALGIN İsrail'de büyük çoğunluğu Hula Gölü çevresinde kışlayan turnalara virüsün tavuk çiftliklerindeki hayvanlarla temas eden daha küçük kuşlardan bulaşmış