Güney Ay düğüm Akrep burcundaBilinmeyen bir labirent!

Günaydın yıldız savaşçıları;Yaşamın başlangıç noktası olan doğum günümüzden yola çıkarak yıldızlarımızı bulmaya çalışıyoruz. Neyin çabasını veriyoruz bilinmez. Hayatta hep bizi adam eden bir şeyler var.Bizi istemeyen babamız, annemiz ya da ailemiz, belki de aşık olduğumuz kadınınadamın bizi istememesiBelki de sizi iş yerinde istemeyen patron, çalışma arkadaşlarıHayatın içinde hep bir istenmeme ve seçilmeme kaosu var. Seçilmediğimiz yer bir başka deyişle sizin nasıl fırsatınız olur Bunu nasıl başarabilirsiniz. İşte hikaye burada başlıyor.Hayatın bu eşsiz başlangıç ve bitiş noktası, kaderin mutlak kontrolü altındadır ve bu noktada insanın özgür iradesi yoktur.Yani nerede, hangi ailede doğacağınızı siz belirleyemezsiniz.Aynı şekilde nerede ve ne zaman öleceğinizi de.Bu eşsiz nokta, astrolojide 8.evdir. Bu nedenle kişinin ölümünü, doğum ve yeniden doğuşu yönetir.8.ev astrolojide akrep burcu demektir. Güney düğümün 1,5 yıl akrep burcunda kalacak olması bizlere tamamen bazı konularda büyük değişimlere götürecektir. Bundan önce güney ay düğümü yay burcundaydı. Yay burcu daha felsefik,daha iyimser daha gelip geçicidir. Ama akrep güney düğüm öyle değildir.Eski ölür ve küllerinden yeni doğarsın.Yeni bir biçim, yeni tarz, yeni bir akış ve yerleşme yolu alır.Yenisine geçmek için bir dizi zorlu süreçten geçmek gerekir.Bu süreçte yenisinin daha mı iyi, yoksa daha mı kötü olacağını bilemeyiz ve sonuç her zaman bilinmez.Tüm belirsizliklerin belirmesi zamanıdırKuzey düğümün Boğa burcunda 1,5 yıl olması ise bize bu değişme gönüllü ve kararlı olduğumuzu ifade ediyor. Bazen kararlıyız ve bu değişim sürecine direnmeye çalışıyoruz, ancak dönüşümü sağlamak için bize bir güç ve baskı uygulanıyor.Bu kuvvet ve baskı, dönüşümü sağlayan yaşamın olumsuzluklarıdır ve bunlar akrep burcu nitelikleridir.Kömürün elmasa dönüşmesi gibidir.Elmaslar ve kömür, farklı formlarda aynı element karbondur.Basınç karşısında elmasa dönüşür.Biz insanlar, eğitim, kariyer, evlilik, çocuklar, sağlık vb. gibi hayattaki her şeyi planlarız ve her şeyi tanımladığımız şekilde ve tanımlanmış zaman çizelgelerimizde başarmak isteriz. Bunun adına da mutluluk deriz.Bu döngünün sonu olan o eşsiz noktaya ulaşmadan önce kilometre taşlarıyla planlanmış bir yörüngedeyiz.Hepsinin ortasında, bazenbilinmeyen bir labirente çekiliyoruz.İş kaybı, bazı kronik hastalıklarakazalara yakalanma, yakınlarından birini kaybetme, birinin size düşman olması, size atılan iftira ya da yalan gibi talihsiz, öngörülemeyen olaylar dizisidir.Bu olaylar, bilinmeyenbelirsizgizemli bir sekizinci ev konusudur. Burada, sizi sarsan planlanmış yörüngeden sapma değil, hayatta kalmanızın kendisidir.Akrep güney ay düğüm sizden hayatta kalmanızı ister!Bu duruma temel hayvan içgüdüsüyle yanıt veriyoruz.Savaş ya da kaç!Vazgeçenler, herhangi bir düzgün başarı olmadan, eşsiz noktaya, yani hayatın sonuna ulaşırlar.Çok azı uçmaya karar verir ve büyük cesaret, azim ve kararlılığı gösterir.Her şeye rağmen uçuşları sırasında, genelliklegizli yeteneklerinivehayatlarının tek amacını gerçekleştirmemiz gerektiğini bulurlar. Bizden bağımsız atalarımızın maalesef bulunmuş olduğu geçmiş yaşam eylemleri var. Biz isteyelim ya da istemeyelim onlara bağlıyız. Şu an oluşturduğumuz eylemlere de bize bağlı tanımadığımız nesil doğunca görecek.Hayatlarının amacını gerçekleştiren insanlar hikayelerini kendilerine göre yazar ve tarihi yaratır. Ben doğum haritasında güçlü bir 8.ev insanıyımdır. Doğarken büyük bir aile kaosu ile doğmuşum. Her iki ailenin ilk torunuymuşum. Doğarken babaannemin çeşitli müdahaleleri ve baskısı yüzünden anne karnında suyun bitmesi ve nefes alamam yüzünden doğuma tesadüfen götürülmüşüm. Doktor sormuş anneyi mi bebeğimi kurtaralım diyeSonra bebek öldü demişler. Başka bir doktor anlattıklarına göre kurtarmış. Yıllarca kimi görsem aileden bunu bana söyler. Sen ölmüştün asıl derler. Sonra 3 yaşında çok acayip bilinmeyen bir enfeksiyon geçirmişim. Ateşim 41 dereceyi görmüş. Doktorlar düşüremiyoruz demiş. Buz kovalarına koyup ateş düşürmek zorunda kalmışlar.En son bayılmışım buz kovasında. Annem öldüğümü sanmış ve merdivenlerde bayılıp yuvarlanmış. Sonra mucize gibi bir doktor gelmiş bir iğne yapmış bana o an ateşim düşmüş. Annem bir müddet tedavi görmek zorunda kalmış vsBunların arasında nasıl zor bir kayınvalide ve eş ile yaşadığından bahsetmek dahi istemiyorum. Annem ambulans sesi duyamaz hala. Fena oluyor.Neyse bu kriz ve döngüleri size 8.ev isminde yazdığım kitabımda bahsedicem. Hepinizin böyle hikayeleri vardır. Belki daha ağırları vardır. Bu benim kendime göre hikayem. Geçmişimle, yaşadıklarımla bağ kurmaya çalıştığım ve yaşamımı anlamamı sağlayan şeyler.Gezegenlerden "kötü" ve "faydalı" sınıflandırmalarını kaldırırsanız, astrolojiyi daha iyi anlamanıza yardımcı olur.Hiçbir gezegen doğası gereği gerçekten kötü değildir.Farklı şekillerde görülebilen sizin üzerinizdeki etkisidir.Satürn, güçlü bir etki potansiyeli olan güçlü bir gezegendir.Satürn disiplini öğreten, sert ebeveyndir.Birçok astrolog, Satürn'ü kişinin hayatındaki bir babayla ilişkilendirir.Satürn, size güçlü, bağımsız ve kendi kendine yeterli olmayı öğreten katı ve sert bir etkileyicidir.Satürn haritanızdaki bir gezegen veya ev üzerinde seyahat ettiğinde, hayatınızın bu belirli yönünü önemli bir olgunlaşma dönüşümünden geçmeye zorlar hayatınızda sizi "büyütecek" deneyimler yaşadığınızı hayal edin.Sert ve başa çıkılması zor hissediyorlar.Ama bittikten sonra, hayatınızın bu yönünde büyümüş, olgun ve kendine güvenen bir insan oluyorsunuz.Satürn'ün etkisini nasıl alacağınız size bağlıdır. Bunu bir öğrenme deneyimi gibi alırsanız ve Satürn'ün sizi sert ve olgun olmanız için eğitmesine izin verirseniz, Satürn'ün etkisinden daha iyi