Dolunay sonrası! Yaşanan her şeyin bir sebebi vardır!

Günaydın yıldız savaşçıları;Sizde diyor musunuz içinizden ne savaştık diyeValla öyleBir daha mümkün olur mu acaba daha iyi bir dünyaya gelmek pek emin değilimKimseden bir şey istemediğin, kimsenin iki dudağı arasında iş yapmadığın, kimsenin egosuna hizmet etmediğin bir yere bir daha gelme şansımız olur muHayat içinde hep haksızlıklarla mücadele etmek neyin nesi bilmiyorum. Ama hayatımın sonuna kadar bunun için gücüm nereye kadar yeterse ses olmayı düşünüyorum. Bu sözleri bana yazdıran şey 16 yaşındaki gencecik bir kızın hayatı oldu.Tabi ben bunu yazarken twitterdan bir bildirim daha geldi. Edanur candan 20 yaşında ve işitme engeli olan bir genç kızımızMersin'in Toroslar ilçesinde ormanlık alana atılmış bir şekilde bulunmuş.16 Yaşındaki sıla Şentürk ailesinin zorla nişanlandırdığı bir adam tarafından öldürülüyor.Ben bu olanlara karşı sadece manyak mısınız demek geliyor bağırarak içimdenBir beyefendi tweet atmış dün. Diyor ki: "bu dünyada kadınlara huzur yok. İnşallah bir kızım olmaz."Ben bunları neden paylaşıyorumBugün ay başak burcunda ilerliyor ve dolunay fazının gücü devam ediyor. Buradan hemcinslerime seslenmek istiyorum.Çaresiz değilsinizNe olursa olsun sizi batak ilişkilerde olmaya zorlayan insanlardan,durumlardan kaçabilecek her zaman bir yolunuz var. Mecbur değilsinizArtık eski koşullar ve eski şartlar yok inanınSadece cesur olun birazcıkBana mail atın, radyoyu arayın ben size ses olurum. Dünyaya duyurun sesinizi Ben yanınızdayım.Şiddet deyince herkesin aklına mor gözler, kırılmış kemikler, çekilen silahlar geliyorSadece bu değilKadınların çok büyük bir kısmı psikolojik şiddete adeta maruz kalıyor ve maalesef bir kısmı buna bağımlı hale geliyor.Ne ilişkiler var adına ilişki demeye bin şahit ister ama "seviyorum" diye gezebiliyor kadınlar.Ayrıca çok mutluyuz pozları vererek adamı elinde tuttuğunu gösteren hareketler içine giriyorlar.Şayet ilişkisi hakkında bir aydınlanma getirmek adına konuşmak isterseniz de "ya o öyle birisi değil" diyerek anında savunmaya geçiyorlar.Tıpkı caddenin ortasında dayak yiyen kadını kurtarmaya çalışınca "o benim kocam sana ne" demesi gibi. Sanırım aşk masallarını çok yanlış anlamanın sonucu bu olsa gerekEn kötüsü ne biliyor musunuzAnnelik misyonunuz varsa bunun kadınlık duygularınızın önüne almanız. İşte en büyük tuzak burada yatıyor. Siz anne olmadan önce bir kadındınız. Bunun önüne hiçbir duygu geçmemelidir. Bu ayırt edemezseniz bağımlılık bu şekilde korku ile bir faciaya gidiyor.Eşiniz, partneriniz sizin en yakın arkadaşınız olmayabilir. Olmak zorunda da değil.Eşinizle her şeyi yapamayabilirsiniz. Kendisiyle eğlenmek ya da çok iyi ortak olmak zorunda değilsiniz.Partnerlerinizle her şeyi paylaşmak zorunda değilsiniz.Neden gizli biraz paranız olmasın Neden gizli düşünceleriniz olmasın Neden kendi mahremiyetiniz olmasın Bunlar bir suç değil kiErkekler bu yüzden daha kolay ilişki yürütebiliyor. Çünkü konuşmuyorlar ve kendi mahremiyetleri var. Doğaları böyleKadınlar biraz buradan örnek almalıdır.Astrolojiyi öğreniyor ya da danışmanlık alıyorsunuz hemen partnerinize hadi sende gel diyorsunuz. Sende öğren sende bil diye sürekli ona karşı bir hizmet içindesiniz. Ben henüz bana danışmanlık almaya gelen bir erkek danışanın eşini ya da partnerini getirdiğini görmedim.Hatta sorduğumda şöyle cevaplarla karşılaştım: Onun kendi tercih ettiği biri var ya da anlatsam iki saat bir sürü şey soracak ve anlatmak zorunda kalacağım diye geçiştirdiler.Bu benim de öğrendiğim en büyük gözlemlerden biri oldu. Kendi mahremiyetinize saygı duyun.Bir erkeğin annesi ile yarışmayın. Annesi sizle yarışsa da ona dönüp şunu söyleyin."9 ay karnınızda taşıdığınız, geceleri uykusuz kaldığınız bu adamı sizden çok sevemem ama sizin kadar koruyup kollarım. Sahip çıkarım. Sizle yarışamam ve sizin kadar sevemem bu gerçek ama asla eşit olamayız bende aynı fikirdeyim"