Sınavlar ve kirli muhalefet
Bu yıl Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavına yaklaşık 1 milyon öğrenci girdi. Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda ise yaklaşık 2,5 milyon öğrenci yarıştı. MEB'in ve ÖSYM'nin yaptığı sınavlar pürüzsüz şekilde gerçekleşti ve sonuçlar açıklandı.
ÖSYM, her yıl üniversiteye giriş sınavından ALES'e, KPSS'den TUS'a, işe giriş sınavlarından yabancı dil sınavlarına kadar çok çeşitli alanlarda 10 milyon kişiye sınav ve yerleştirme hizmeti veriyor. ÖSYM ve MEB'in sınavları hem hacimleri hem tecrübeleri hem de hassasiyetleri itibariyle dünyada eşi olmayan bir seviyeye ulaştılar. Bu kadar insana bu kadar hassasiyetle ölçme-değerlendirme yapan dünyada başka kurum neredeyse yok.
Sınavlarda sorun yaşanmıyor mu Elbette zaman zaman sorunlar oluyor ama bunlar lokal kalıyor. Kopya çekme girişimleri oluyor, belli bölgelerde toplu kopyaya teşebbüs edilebiliyor. Ancak ÖSYM ve MEB, kopya ihtimallerini de değerlendiren bir çapraz sorgulama sistemine sahipler. Kopya teşebbüs anında yakalanmasa da sonradan ortaya çıkıyor. Yakalanmayanlar varsa bile -ki bunları tespit etmek mümkün değil- bunlar toplam rakam içinde çok cüzi kalıyorlar.
Soruların çalınması konusunda MEB'in olmasa da ÖSYM'nin sicilinde ne yazık ki bir leke var. FETÖ'nün devlete sızdığı dönemlerde KPSS, polis okulları, hâkim-savcılık, polis okulları gibi kurum giriş sınavlarında soruların çalındığı tespit edildi. Ancak bu hırsızlık bütün detaylarıyla tespit edildi ve sorumlular ağır cezalar aldılar. 50 yıl boyunca devleti ele geçirmek için sinsice örgütlenen bir yapının ÖSYM gibi kendi örgütlenmesi için en kritik kurumu boş bırakması düşünülemezdi. Hatta FETÖ'nün askeri okul giriş sınav sorularını 80'lerden itibaren çaldığı da tespit edildi. Çok şükür ki bu alçak ve kanlı örgüt devletten ve ÖSYM'den tamamen temizlendi.
Bütün bu cüzi hırsızlık ve teşebbüslere rağmen MEB'in ve ÖSYM'nin sınav sistemi dünyanın en iyisi ve ayrıca bu sınav kurumları toplumda en güvenilen kurumlar.
Şimdi son LGS sınav sonuçlarının açıklanmasıyla muhalefet çok kirli bir kampanya başlattı. Türkiye genelinde 719 öğrencinin tam puan alması olağan dışı değil; geçmişte de benzeri rakamlara ulaşıldı. Ancak bu sınavda 63 İmam Hatip Okulu öğrencisinin de tam puan alması muhalefeti kirli bir istismar siyasetine sevk etti. İYİ Parti ve CHP, sınavlarda şaibe olduğu iddiasını ortaya attılar. Gerekçeleri yanlıştı. Örneğin Bursa'da bir İmam Hatip okulunun, Türkiye geneli tam puan alan öğrencileri tebrik eden mesajını, "Bir okuldan 36 öğrenci tam puan aldı" yalanıyla servis eden İYİ Partili Turhan Çömez, bu iftirası ortaya çıktığı halde mesajını silmedi, iftiralara devam etti. "Bir ilde sorulara tam doğru cevap veren 300 öğrenci var" yalanı da doğruların önüne geçti ve hızla yayıldı. CHP, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e karşı hazımsızlığını bu iftiralarla süslemeye kalkıştı.