İsrail, kendi güvenliğini merkezinde bulunduğu coğrafyanın güvensizliğine dayandırıyor. Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Emirlikler örneğin, bu denklemi bildikleri ve İsrail'in şerrinden emin olmak için sorgusuz sualsiz itaat içindeler. İtaat etmeyenler ise on yıllardır istikrarsızlık, huzursuzluk, yoksulluk, terör ve iç karışıklıklarla uğraşıyorlar.
Muhammed Mursi'nin seçimle iş başına geldikten sonra bir darbeyle devrilmesi ve şehit edilmesi Mısır'ın iç dinamiklerinin değil, İsrail'in güvenlik kaygılarının neticesiydi.
Türkiye'nin on yıllar boyu yaşadığı sorunlar, darbeler, terör, ekonomik krizler, içerdeki kutuplaşmalar İsrail'in güvenlik endişelerinden ayrı düşünülemez.
İran'a yönelik ambargo, Lübnan'da bitmeyen kaos, Sudan'da katliam ve daha nicesi İsrail'in güvenlik kaygıları nedeniyle ortaya çıkan ve devam eden sorunlar.
PKK terörünü ya da her eylemleriyle İsrail'e can suyu veren IŞİD terörünü de İsrail'in güvenlik arayışlarının dışında tutmak mümkün değil.
Suriye'yi 4 parçaya bölmek, Arap, Dürzi, Nusayri ve Kürt devletçikleri oluşturmak da İsrail'in bu güvenlik arayışının bir neticesi. Suriye ne kadar bölünürse o kadar istikrarsız olur; ne kadar istikrarsız olursa, enerjisini o kadar içeriye yoğunlaştırır, Suriye ne kadar Lübnan'a benzerse İsrail o kadar güvenlik içinde olur.
2017 yılında Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Irak'tan bağımsızlığını ilan etmeye yeltenmiş, bir kısım Kürtler ellerinde İsrail bayraklarıyla sokaklara taşmışlardı. Şimdi aynı manzarayı Somaliland'da görüyoruz. Tıpkı Kuzey Irak'taki gibi Somali'de de bir kısım Müslümanlar İsrail bayraklarıyla gösteri yaparak utanç kareleri oluşturdular. Suriye'nin kuzeyindeki SDG terör oluşumunun İsrail ile doğrudan bağlantısı artık gizlenmiyor.
İsrail, Müslüman Kürtleri ya da Müslüman Somalilileri çok mu seviyor Elbette hayır. Kürtleri yanına çekerek, kışkırtarak, hem bölgenin istikrarsızlaşmasını hem de Türkiye, İran, Irak, Suriye'yi böylece kuşatmayı hedefliyor. Somali'deki niyetin zaten Filistinlilerin buraya tehciri niyetini taşıdığı otaya çıktı.
Asıl soru şu: İsrail'in, bölgede sadece ve sadece kendi çıkarını, kendi güvenliğini hesap ederek yaptığı bu planlara rağmen, İsrail'in niyeti, gayesi, hedefi apaçık ortada iken, İsrail'in, kendi güvenliği için bölgede ayrışmaları, kutuplaşmaları, fitneyi hatta bölücü terörü desteklediği gün gibi aşikar iken, İsrail'den bir hayır, bir iyilik, bir sadaka, bir bahşiş gelebileceğini ummak aptallık, hatta intihar değil midir
Türkiye'de, aklı başında bildiğimiz, imanlarından şüphe etmediğimiz, münevver kabul ettiğimiz bazı Kürt isimlerin, 2017'deki Kuzey Irak kalkışmasını olduğu gibi, bugün de Suriye'de SDG'yi, Suriye kuzeyinde bir devleti ya da özerkliği savunmaları akıl tutulmasıdır. Kimse kusura bakmasın bu apaçık İsrail'in mayın eşekliğine gönüllü olmaktır.

3