Erdoğan'ın gençleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan çarşamba günkü AK Parti Grup Toplantısı'nda "şu iki hususun altını özellikle çizmek istiyorum" diyerek gençlere seslendi ve konuşmasında gençliğe özel bir bölüm ayırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin iktidara geldiği günlerde doğanların şimdi 23 yaşında olduğunu, o günlerde 10 yaşlarında olan çocukların şimdi 30'lu yaşlarına ulaştığını hatırlattı.

Bugünün gençleri AK Parti ve Erdoğan dışında iktidar partisi ve lideri tecrübe etmediler. Doğduklarında ya da akılları yetmeye başladığında AK Parti ve Erdoğan vardı, halen AK Parti ve Erdoğan var. Erdoğan öncesi karanlık, kaotik ve istikrarsız dönemi büyüklerinden dinleseler de genel olarak bir değişim arzusu içindeler. Muhalifler tarafından da körüklenen bu değişim talebi gerçekleşmeyince karamsarlığa, umutsuzluğa kapılıyorlar; Erdoğan'ı "tek adam", "diktatör", "otoriter" olarak tanımlamak genel bir eğilime dönüşüyor.

İşte konuşmasında Erdoğan ilk olarak bu hususa değindi; Türkiye'nin dünyada en şeffaf, en temiz, en güvenilir, en katılımcı seçimleri yaptığını, 3 Kasım'dan bu yana girdikleri her seçime "hodri meydan" diyerek girdiklerini ve her seferinde milletten artan oranda destek gördüklerini hatırlattı. Gerçi, sanıldığının aksine gençlerin epey bir kısmı AK Parti'ye oy veriyor ama muhalif gençliğin, değişim taleplerini gerçekleştirmek için AK Parti ve Erdoğan'ı itham etmek yerine muhalefeti sorgulamaları gerektiğini Cumhurbaşkanı ikna edici bir dille gençlere izah etmeye çalıştı.

Erdoğan'ın gençlerle ilgili altını çizdiği ikinci husus ilginç ve önemliydi. Şu ifadeleri kullandı Cumhurbaşkanı: "23 yılda yaptıklarımızı artık öyle bir çırpıda saymak mümkün değil. Yollar, köprüler, tüneller, konutlar, okullar, hastaneler, savunma sanayiindeki yenilikler… Bunların hepsi dünyalıktır, bunların hepsi gelir geçer, inşallah daha iyileri de yapılır. Ancak, biz öyle bir iş yaptık ki, Allah'a hamdolsun asırlar boyunca etkisini sürdürecek. Biz, 23 yılda, bir gençlik, bir nesil yetiştirdik. Özgüvenli bir gençlik. İmanlı bir gençlik. Yerli bir gençlik… '23 yılda ne yaptınız' derlerse, 23 yılda en başta Anadolu Kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacak bir gençlik yetiştirdik. Onun için geleceğe dair asla umutsuz değilim, asla karamsar değilim…"

Erdoğan'ın dikkati çekmeye çalıştığı husus çok açık: Yaptıkları binalar zaman içinde yıkılır gider; yollar, köprüler, tüneller, havalimanları, savunma sanayiindeki eserler zaman karışıp kaybolurlar ama iyi yetiştirilmiş bir nesil, çocuklarıyla, torunlarıyla asırlar boyunca ayakta kalır, canlı kalır.

Bu ifadelere tepki gecikmedi. Gerçekten de gençliği tehdit eden ve gittikçe yaygınlaşan ciddi sorunlar var. Alkol, uyuşturucu, kumar, çete-mafyalar gençliği çürütüyor; karamsarlık, umutsuzluk yaygınlaşıyor, gençler Türkiye dışına gitmek için can atıyor. Erdoğan, konuşmasında buna da cevap verdi: "Siz bakmayın cadı kılığına giren 3-5 kimliksize. Siz takılmayın, alkol şişelerinden Haç yapan 3-5 şarlatana. Bu ülkede, alnı secdede, milletine saygılı, vatanına aşkla bağlı, nereden geldiğini bilen, nereye gittiğini bilen, ayakları vatan toprağına sapasağlam basan fedakâr, cefakar, eğitimli, donanımlı, dürüst, ahlaklı bir nesil var ve sayıları da her geçen gün artıyor" dedi.

Konuşmasında, 23 yıl boyunca "hem şeytanı taşladıklarını, hem de tavaf yaptıklarını" hatırlattı Erdoğan. Yani şimdilik bu kadarını yapabildiklerini, kötü örneklere bakarak karamsar, kötümser, umutsuz olmamak gerektiğini, açtıkları yoldan yürüyecek gençlerin daha iyisini başaracaklarını vurguladı.

Anladığımız şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cadılar bayramı" gibi, "vals" gibi olumsuzluklara ya da başka şekillerde kötü yola düşen gençlere karşın, 23 yılda farklı bir gençliğin yetiştiğini, bu gençliğin sayısının da geçmişe nazaran daha da arttığını söylemeye çalıştı.