Yeni yıl hediyesi

En yakın rakibin iki gün önce kritik 2 puan daha kaybetmiş, hocası 5 bavulla 1 haftalık tatile çıkmış...

Diğer ezeli rakibin kazanmayı unutmuş. Evinde bu sezon sadece bir galibiyeti olan Kayserispor karşısında alacağın 3 puan, hem yarıştaki matematiksel şansını artıracak hem de psikolojik üstünlük, ezici bir üstünlüğe dönüşecek... Öyle bir maç yani!

Okan Buruk, uzun bir aradan sonra yeniden 4'lüyü tercih etmiş, Jakobs'un dönüşünün takıma katkısından azami yararlanmayı planlamıştı.

Ancak Kayserispor maça o kadar coşkulu başladı ki, ilk dakikalardaki penaltı golüne rağmen Galatasaray'ın oyun üstünlüğünü ele geçirmesine bir türlü müsaade etmedi.

Bunda Barış Alper ve Yunus'un oyuna tutuk başlamasının, Torreira'nın son haftalarda gözle görülür hale gelen performans düşüklüğünün etkisi fazlaydı.

Orta sahada yaşanan sancı, hücumu savunmadan başlatan Galatasaray stoperlerinin özellikle de Davinson'un oyuna girmesini engelledi.

Yaşanan top kayıpları, gereksiz yorgunluğa neden oluyor, atılan uzun topları toplamak da Kayserisporlu futbolculara kalıyordu. Yunus'un ekstra çalımlarla getirdiği top Barış Alper'in ayağından ağlarla buluşurken skor üstünlüğü elde edildi ancak oyun hala S.O.S. veriyordu.

Çalan alarm zillerine rağmen ikinci yarı da benzer bir senaryoyla başladı... Ve 50'nci dakikada kendi ceza sahasından topu kapıp yaklaşık 70 metre sürdükten sonra müthiş bir vuruşla topu ağlarla buluşturan Yunus, bu senaryoyu yırtıp atan isim oldu.

O dakikadan sonra Kayserispor'un gardı düştü ve Galatasaray oyun üstünlüğünü de ele geçirmesini bildi. İlk yarı sadece 5 şut çekebilen Sarı-Kırmızılılar, ikinci yarı bu sayıyı 3'e katladı.