Sarı-Kırmızılılar, 2023 Nisan'ından beri ilk kez üst üste iki hafta puan kaybederken, rakip sezonun ilk yarısı skoru 3-0'dan 3-3'e getiren Kasımpaşa'ydı.
Okan Buruk, ilk Alkmaar maçı sonrası "Bir daha bu kadar kötü oynamayacağız" sözü vermişti. Lakin o günden beri taraftar hep daha kötüsünü görmeye başladı. Bunun hem takım hem de rakip üzerinden açıklanabilir gerekçeleri var elbette. Ama biz öncelikle takıma bakalım...
Galatasaray'ın son iki yıldaki alameti farikası, yıldırıcı ön alan baskısıydı. SarıKırmızılılar, Kerem'in gidişi, Yunus'un ve Icardi'nin sakatlığı, Mertens'in yaşı gereği yaşadığı düşüş nedeniyle bu çok önemli silahından mahrum hale geldi.
Çok uzun zamandır bu oyunun gereği için hep "-miş" gibi yapıyor Galatasaraylı oyuncular. Rakipleri öndeki bu yalancı baskıyı çok çabuk kırıyor, savunmanın öne çıkışını engelliyor ve hatta dün Kasımpaşa'nın yaptığı gibi ters baskı ile Sarı-Kırmızılılar'ın defansta rahat oyun kurmasının önüne geçiyor.
Hal böyle olunca ya oyun Osimhen'e şişirilen toplara ya Barış'ın koşularına bağlanıyor ve bütün yük, hat kıracak aksiyonlar göstermesi beklenen Torreira'ya, Sara'ya ve Lemina'ya biniyor. Ki Lemina oyun kurumu için stoperlerin arasına kadar girmek zorunda olduğu için aslında asıl görev diğer ikiliye kalıyor.
Bu noktada bu iki ismin düşen performansları krizin boyutunu büyütüyor. Özellikle Sara, kendisinden çok şey beklenen Mertens'in mevkiisinde adeta yokları oynuyor.
Barış Alper ve Sallai'nin kontrolsüzlüğü, teknik yetersizliği ve son top kullanmadaki zaafı da işin tuzu biberi oluyor. Aslında çok daha ağır sonuçları olabilecek bir sistem krizi bu... Henüz ligde bir mağlubiyete dönüşmemesinin en önemli kaynağı ise Osimhen'in hırsı ve bitiriciliği.

 
									 
								 119
									119