Galatasaray'ın sezon başı geleneği devam ediyor. Takım ilk kez idealine yakın bir kadro ile kamp yaptı, hazırlık maçlarına çıktı ama, hala belirgin, iddiasını ortaya koyan bir oyun yok sahada.

Hatta geçen sezon sonunun çok gerisinde. Okan hoca dünkü Konya maçına ideal kanat beklerinden yoksun çıkarken, Torreira'nın yanına bonservis rekoru kıran Sara'yı monte etmiş, sola günlerdir tartışmaların odağı olan Kerem Aktürkoğlu'nu, sağa da Barış Alper'i almıştı.

Ev sahibi ise Sarı-Kırmızılılar'ın oyun planını ön alan baskısıyla bozma hesabıyla sahadaydı. Solda Yusuf Erdoğan, sağda Aleksiç kanat beklerini iyi baskılayınca, Umut Nayir ve Pedrinho ortayı iyi kapatınca Galatasaray, ayağa paslar yerine uzun topları tercih etmek zorunda kaldı.

Bu oyun ilk yarı 33 uzun top, 16 orta gibi alışılmışın dışında bir istatistiğe yol açtı. Aslında bu kısır döngüde beklenen Sara gibi özel yetenekleri olan bir oyuncunun kilidi açacak sorumluluk almasıydı. Ama öyle olmadı; hatta Brezilyalı ilk yarı 11 top kaybıyla oynadı.

Maçta kaldığı 65 dakika boyunca da transfer edilme amacına dair ortaya herhangi bir mücadele koymadı. "İlk maçı, zaman vermek gerekir" savunması anlaşılabilir ancak ilk maçlarına çıkıp nefes kesen efsaneleri hatırlayınca insan şerh koymadan edemiyor.

Galatasaray ilk yarı Barış Alper'in belki de ilk kez geniş alan kullanma fırsatı bulduğu pozisyonun sonunda, Icardi'nin oyun zekasının ürünü bir asistle golü buldu.

Maç boyunca istekli haliyle dikkat çeken Kerem Aktürkoğlu'nun topu boş kaleye yuvarlamadan önce koşusunu kesmemesi de çok değerliydi. Aynı Kerem 4 dakika sonra gelen Konyaspor golü öncesi de yapmaması gereken bir hata yaptı.