Galatasaray'ın oyun gücünde yaşanan düşüşün iyice gün yüzüne çıktığı bir maç oldu Kiev maçı.
Henüz 6. dakikada yine bir duran top organizasyonuyla öne geçmesine rağmen Avrupa Ligi sonuncusu, 6 maçta sadece 1 gol atabilmiş, istatistikleri yerlerde bir rakip karşısında bir türlü beklenen üstünlüğü kuramadı Sarı Kırmızılılar...
Nerede Tottenham'ı Rams Park'ı dar eden o takım nerede dünkü takım!
Oysa Galatasaray taraftarı stadı tıklım tıklım doldurmuş, zemin de atmosfer de görkemli bir zafer için oldukça uygundu.
Erken gol ve beraberinde Abdülkerim'in uzaklardan vuruşuyla ağlarla buluşan top her şeyin çok kolay geçeceğinin müjdecisi gibiydi.
Ama erken oluşan bu beklenti dakikalar ilerledikçe endişeye dönüştü.
Zira sahada fizik gücü yüksek, cesaretli ve istekli bir rakip vardı ve tartışmalı da olsa ilk yarının sonunda attıkları golle statta buz gibi bir hava estirdiler.
İlk yarıda Yunus ve Barış Alper'in son pas tercihlerinde Osimhen'i bir türlü görmemeleri skorun Galatasaray lehine açılmasını engellerken, bu sıkıntı ikinci yarı da devam etti.
Kiev ikinci yarıya oyunun gidişatını tamamen değiştirecek iki değişiklikle başladı ama Okan Buruk S.O.S. veren oyuna rağmen 73'e kadar bekledi.
Hoş, beklemese kimi alacaktı!

70