Futbolun başındaki isim çıkmış açıkça savaş ilan etmiş, 'yapı'lar, 'operasyon'lar havada uçuşuyor. Sivas'ın dondurucu soğuğu kadar ürperten bir atmosfer var Galatasaray için... Ancak Okan Buruk öyle bir hazırlamış ki takımı... Sarı-Kırmızılılar tüm bu olumsuz atmosferi üst düzey motivasyonlarıyla, hırslarıyla yerle bir etmesini bildi. Maçın başlama vuruşuyla birlikte maçı ne kadar istediğini gösteren taraf Galatasaray'dı ve genç Metehan'ın kırmızı kart gördüğü 15. dakikaya kadar tabelayı çoktan değiştirebilirlerdi. 10 kişi kalmanın yaratacağı dezavantaj kafaları kurcalarken Berkan'ın inanılmaz hatası sonrası gelen gol, 'kâbus senaryosu' gibi gözüküyordu. Ama sahada gerçekten inanılmaz bir futbolcu topluluğu vardı! Oyundan düşmenin ötesinde gol arayan, baskı kuran, pozisyonlar harcayanlar yine onlar oldu. Maç sonu Yunus sırrı, "Metehan için ekstra oynadık" diye açıklarken, Sivas'ın sayısal üstünlüğe rağmen 'bekleme' üzerine kurulu oyunu 'geri dönüş'e zemin hazırladı.

Takım bütün halinde iyiydi ama son haftalarda performansında düşüş gözlenen Torreira, neden lakabının 'Atom Karınca' olduğunu hatırlatan bir oyun oynadı. Sara zekasıyla, ince paslarıyla takımına virtüözlük yaparken, Sallai maçın gizli kahramanlarından birine dönüştü. Fizik gücüyle hem hücumda hem de savunmada o kadar harika işler yaptı ki, karşı karşıya geldiği Sivaslı futbolcuları adeta sahadan sildi. Sarı-Kırmızılılar, baştan sona üstün oynadığı maçta 1-0'lık yenilgiden 3-2'lik skora ulaşarak üst üste 15'inci deplasman galibiyetini almasını bildi. Ne 'yapı'sı, ne 'yalı'sı... Maçların sahaya yürek konularak oynandığını tüm sporseverlere gösterdi. Bu noktada son dakikadaki hakem rezaletine not düşmeden geçemeyeceğim. Manaj'ın kendi sahasından gelip, korner çizgisinden Barış Alper'in ayağına bastığı pozisyonu görüp de kırmızı kart vermemek için kör olmak lazımdı. zleyenlerin 'O an süzemedi' diye iyi niyet payı bıraktığı Turgut Doman'ın VAR uyarısına rağmen sarı kartında ısrar etmesi Okan Buruk'un dediği gibi 'son haftalarda yaşananlar'ın özetiydi!