5 yıldızlı şampiyonluğun ilanı sonrası Göztepe gibi zor bir deplasmanda harikalar yaratılmasını kimse beklemiyordu kuşkusuz.
Hele de Torreira, Osimhen, Barış Alper, Yunus, Abdülkerim ve Sara'nın kadroda olmadığı bir maçta. Okan Buruk, şampiyonluğun başrol oyuncularını İstanbul'da bırakmıştı da sahaya Türkiye Kupası maçlarında bile sürmediği bir 11 sürmüştü. Berkan'lı, Kerem Demirbay'lı orta saha,
Ahmed Kutucu'lu Frankowski'li kanat, Cuesta'lı defans, pek hayra alemet gibi gözükmüyordu. Takım 2 sezonda sadece 3 kez yenilmişti ve bu istatistik her an değişebilirdi.
Zaten ev sahibi ekip özellikle ilk yarı Galatasaray kalesine dalga dalga hücum etti.
Ahmed Kutucu ve Kerem Demirbay'ın gereksiz top kayıpları, Berkan'ın oyun kurulumundaki şaşkın hali buna açıkça zemin hazırlarken, istatistiğin değişmesini kaleci Günay'ın ve Davinson'un muhteşem performansı engelledi.
Okan Buruk ikinci yarının ortalarında Eren Elmalı ile Yusuf Demir'i oyuna alırken, aynı dakikada Mertens'in yerine kaptanlık pazubentini koluna takan Kaan Ayhan, jeneriklik bir gole imza attı.
Zaten o dakikaya kadar ancak bir duran top organizasyonuyla gol bulabilir gözüküyordu, öyle de oldu. Tabelanın değişmesinin ardından Göztepe daha fazla öne çıkmaya başlarken, oyunun dengesi Galatasaray lehine değişmeye başladı.