Türk futbolunun iki dev markasını karşı karşıya getiren Süper Kupa, adı gibi süper görüntülerle başladı.

İki takımın hocaları, kaptanları bir gün önce kameralar karşısına geçti, esprilerle, karşılıklı jestlerle soruları yanıtladı. Oyuncular sahaya neredeyse sarmaş dolaş çıktı, seremonide birbirini alkışladı....

Amaç germek olmayınca kazanan Türk futbolu oldu, Fair-play ruhu oldu... Oyuna gelecek olursak... Beşiktaş yeni transferleri ve yeni hocasıyla tamamen kapalı kutuydu.

Yani van Bronckhorst için G.Saray'ı çözmek, analiz etmek ne kadar kolaysa Okan Buruk için o kadar zordu. Zaten bu zorluk Okan Hoca'nın ilk 11 tercihine doğrudan yansımış, daha temkinli bir takım sahaya sürmüştü.

Ama daha iki takım birbirini tartmadan Immobile'nin ayağından gelen Süper Kupa tarihinin en erken golü, Galatasaray'ın oyun planlarını alt üst etmeye yetti. Diğer taraftan van Bronckhorst henüz yeni olmasına rağmen agresif oyun tarzını takımına aşılamayı başarmış gözüktü.

Ön alanda kurulan baskı, Galatasaray'ın topla çıkışını engellerken, blokların olabildiğince birbirine yakın oynaması Sarı Kırmızılıların pas trafi ğini felç etti.

Buna bir de Galatasaraylı futbolcuların bireysel hataları eklenince şampiyon takımın yerinde yeller esti! Kerem Aktürkoğlu solda, Ziyech sağda neredeyse yokları oynadı. Kerem'in oyunda kaldığı 45 dakika boyunca isabetli tek pası yoktu.

Torreira Galatasaray'a geldiği günden beri ilk kez gerçek kimliğinden çok uzaktı. Gol umudu Icardi'ye top gitmedi. Genel olarak da inanılmaz top kayıpları yaşandı. Yani bırakın kilit pası, Galatasaraylı futbolcular 1.5 metre önündeki arkadaşlarına pas atarken bile hata yaptı.