Geriye gurur kaldı

Büyük hedefler için yürünen yol hep meşakkatlidir. Yolun sarplığı, zorluğu kadar tökezlemeni bekleyeni, bozguncusu, halden bilmezi asıl prangadır ayağına...

İşte, gözlerimiz yaşarana kadar bizi gururlandıran, millet olma duygumuzu yüreğimizden taşıran 'Bizim Çocuklar' bu meşakkatli yolun son yolcularıydı.

Her şey güzel giderken sırt sıvayan bozgunculardan olmadığımız için çok değil daha 10 gün önce yazılan çizilenleri de unutmamız mümkün değil.

Unutmayalım ki; Bizim Çocuklar'ın turnuvada yaptıkları sadece bir sportif başarı olarak görülmesin... Muhasebesi bugünden itibaren daha geniş yapılacaktır elbet, biz erkenden bir parantez açmış olalım...

Maça gelecek olursak... Rakip en iyi üçüncüler kontenjanından gruptan çıkan Hollanda'ydı ve maça Teknik Direktör Kouman'ın her fırsatta dile getirdiği "Top bizde kalmalı" felsefesine uygun şekilde ön alan baskısıyla başladı.

Bu forvetsiz oyun ısrarından vazgeçmeyen Montella için bulunmaz bir fırsattı ve Millilerimiz bu fırsatı avantaja dönüştürecek bir oyun kurgusuyla sahadaydı.

Hollandalı futbolcular, Salih ve Hakan'ın sigorta görevi gördüğü defans bloğu karışısında boş alan bulmakta zorlanırken, Barış Alper savunma arkasına yaptığı 'ölümcül' koşularla Montella'nın neyi planladığını ilk dakikalarda herkese gösterdi.

Kurgu gün gibi ortadaydı da futbolcuların taktiğe ne kadar sadık kalacakları belirleyici olacaktı. Ama maça full konsantrasyon hazırlanan takım, özellikle ilk yarı makine gibi çalışıyordu...