Ligin iki namağlup takımını, iki özellikli takımını karşılaştıran derbi adına yakışır bir mücadeleye sahne oldu.

Heyecan dozu yüksekti ama oyuna dair ilk belirleyici olan hocaların 11 seçimleriydi.

Avrupa Ligi maçında 3-5- 2'yi tercih eden Okan Buruk, 4-4-2'ye dönmüş, Mertens'i kenara çekerken, Barış Alper sol beke, Sallai sağ açığa alınmıştı.

Öncelikle, çift forvetli sistem Galatasaray'ın oyun sisteminde gözle görülür bir değişikliğe neden oldu.

Zira atletik Beşiktaş orta sahası Sarı-Kırmızılılar'ın kendi sahasından rahat çıkmasını engelledi, bu da Galatasaray'ın alışılmışın dışında uzun top oynamasına yol açtı.

Ve belki de uzun zamandan sonra ilk kez topu rakibine bıraktı ve topla oynama oranında rakibinin gerisinde kaldı.

Lakin Rams Park'ta gerçekten fark yaratan bir isim vardı...

El Patron! Bu sezona oyunuyla şimdiden damgasını vuran Davinson Sanchez, sadece tabelayı değiştiren müthiş kafa vuruşuyla değil, defanstaki kesiciliği, toplu çıkışları, hava toplarında bir 'savunma sistemi' etkisindeki çevikliği, arkadaşlarına ve tribünlere verdiği güvenle gecenin yıldızıydı.

'Topla oynayan' Beşiktaş'ın etkisiz gözükmesine neden olan en kilit isimdi.

Galatasaray oyunun dengelendiği zamanlarda alışılmış baskılı oyununa dönmek istediğinde, orta sahada geniş alanlar bıraktı.

Ancak Beşiktaş sisteminin iki kilit ismi Gedson ve Rafa'ya yapılan yakın markaj topların Immobile'ye ulaşmasını engelledi.

Siyah-Beyazlılar, kaleyi ilk isabetli şutlarını 43'üncü dakikada çekti...

Zaten ikinci isabetli şut da 904'te Muçi'nin gole dönüşen müthiş vuruşuyla geldi...