Maç kupa maçı olunca rotasyon kaçınılmaz oluyor da dünkü Galatasaray bambaşka bir takımla sahadaydı. Dolayısıyla antrenmanda bile yan yana gelip gelmedikleri şüpheli bir kadrodan 'Okanball' resitali beklemek büyük hayalcilik olurdu. Zaten öyle de oldu... Şahsen takımdan kompakt oyun adına yapılacaklar konusunda pek umutlu olmadığım için bireysel performanslara odaklandım. Mesela, tüm camianın sol bek diye kıvrandığı bir dönemde, 'umut vaat eden genç yetenek Kazımcan'a dikkat kesildim... Vasat kere vasattı! Vinicius'u topla buluşturduğu defans arkası pası ve tehlikeli pozisyona dönüşen uzun taç atışı dışında akılda kalan tek olumlu hareketi yoktu. İkili mücadelelerde zayıf kaldı, adam kaçırdı, takım atağa çıkarken yanlış pas tercihleri yaptı... Adeta neden alternatifl er arasında olmadığını kanıtlamak için çırpındı!

Sonra Halil Dervişoğlu'nu izledim... Yani milli takımın golcüleri arasında adı yazılan bir isim nasıl bu halde inanılır gibi değil. Bir kere hırsıyla ters orantılı şekilde bencil. Ceza sahası içinde topla buluşma konusunda çok maharetli ama onu asiste çevirecek pasa dönüştürme konusunda bir o kadar kusurlu. Hadi pas vermiyorsun, bari topu ezme diyorsun... O da üç çalım yapıp, iki kez etrafında dönmeden şuta dönüşmüyor. Zaten Icardi'nin yanında esamesi okunmazdı ama ikinci forvet olmayı bile hak etmiyor, belki de istemiyor. nsan bu halini görünce 'bugün değilse ne zaman' demekten kendini alamıyor! Ndombele'ye de gözüm kaymadı değil... Ama not almaya değecek kadar oyunda bile değildi. Gerçek Ndombele mi diye DNA testi yapılsa yeridir. Benzer bir yorumu 'işte bu maçta patlayacak' diye haftalardır yolu gözlenen Tete için de yapsak haksızlık etmiş olmayız. Ve kadrajdaki son isim yeni transfer Vinicius oldu. Dikkatimi çeken en önemli noktası pres gücü oldu. Ön alan baskısında gayet etkiliydi. Pozisyonların içindeydi ve istekliydi. Bunun karşılığını da uzatmada attığı golle aldı ve ilk maçında tabelayı değiştirmeyi başardı. Ancak kesin yargıya varmak için as kadroda izlemek gerektiği kanaatindeyim. Maç boyunca yarı aksak işleyen bir makineyi andıran Galatasaray, fi nalde 4 golle adını çeyrek fi nale yazdırmayı başardı. Önemli olan da buydu. Son söz olarak Bandırma'yı da tebrik etmek gerek, zira Süper Lig'de olup da bunun yarısı kadar cesaretle Galatasaray maçlarına çıkamayanlar var.