Asimetrik mağlubiyet!

Sezonun en kritik maçıydı... Dolmabahçe'den alınacak bir galibiyet, "virajlı bir yoldan düzlüğe çıkma" etkisi yaratacak, ligin kalan kısmı için inisiyatif tamamen Galatasaray'a geçecekti.

Ancak gecenin sürprizini Solskjaer yaptı ve Immobile'yi yedeğe çekerek santrforsuz bir takım sürdü sahaya. Maç öncesi de tercihini, "Sürekli pozisyon değiştirecek, oyun tekniği iyi dört hücumcu ile oynayacağız" diyerek açıkladı.

Hakikaten de öyleydi. Muçi, Rafa Silva, Gedson, Rashica hem topla çok hızlı hareket edebilen, oyun zekaları yüksek ve şut kaliteleri üst düzey isimlerdi.

Bunlara Chamberlain ile Joao Mario gibi çıta üstü ayaklar da eklenince kesicisiz oynayan Galatasaray için oyun çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü.

Karşılarında asimetrik bir diziliş, çarpraz koşular yapan oyuncu topluluğu ve Mert Günok'tan uzun oynanan toplara ilk hamleyi yapan bir Beşiktaş vardı.

Orta sahadaki kalabalık rakip, Sara'nın sezon başındaki performansını aratan oyunu, Galatasaray'ın topa hakim olmasını engelledi.

Sarı Kırmızılar, Rafa Silva'nın 60 metre sürüp Muslera'nın kapattığı köşesine vurarak attığı gole kadar, ne yaptığını bilmez bir halde savunma yapmaya çalıştı.

Kariyerinin büyük bölümünü 3'lü savunmanın kanat beki oynayan Frankowski daha ilk bölümde girdiği kademeler yüzünden isyan ederken, kısa süre sonra 'uyuduğu' pozisyon sonrası yaptığı faulle takımını 10 kişi bıraktı.

11-10'luk oyun Galatasaray'ı biraz kendine getirirken, Beşiktaş ilk yarının son bölümünde oyunu rölantiye almayı tercih etti.

Bu sırada Torreira, 30 metreden inanılmaz bir şut çıkardı. Saatte 113 km hızla giden top ağlarla buluştuğunda tüm kötü gidişe rağmen Galatasaraylılar için bir umut ışığı doğdu.