Federasyon başkanının kameralar karşısına geçip açıkça savaş ilan ettiği, Avrupa hedefi yolundaki kritik maçın kaybedildiği, Icardi üzerinden operasyon çekilmeye çalışıldığı bir haftanın sonunda Galatasaray'ın nasıl bir reaksiyon göstereceği merak konusuydu.
Eldeki referans takımın, bugüne kadar böylesi kaotik süreçlerin hepsini sıçrama noktası olarak kullandığı yönündeydi. Başkan Dursun Özbek'in, "Kenetlen başka Galatasaray yok" sloganıyla düzenlediği basın toplantısı da benzer bir sürecin işaret fişeği gibiydi. Maça gelecek olursak...
Takım, Sara'nın yerine Yunus'un tercih edildiği Monaco 11'i ile sahadaydı. İlkay Gündoğan defans hattına yakın bölgede oyun kurmakla görevlendirilmiş, Yunus ise 10 numara pozisyonuna geçmişti. Başlama düdüğüyle birlikte sahada bir Galatasaray fırtınası esmeye başladı.
Özellikle Sallai ile Sane Antalyaspor'un sol kanadında o kadar etkili oldu ki, ev sahibi bir türlü çözüm bulamadı. Henüz 5'inci dakikada Sane'nin pasıyla ceza sahasına çaprazdan giren Osimhen'in kaleciye nişanladığı şut maçın geri kalanının nasıl geçeceğine dair ipucu veriyordu.
2 dakika sonra yine aynı çaprazda Sane'nin akıl dolu vuruşu tabelanın Galatasaray lehine değişmesini sağladı. 11'de Sallai farkı ikiye çıkardı ancak Galatasaray fırtınası dinmedi. Devamında Osimhen kaleci ile karşı karşıya kaldığı 2 net pozisyonu daha değerlendiremedi.
İlk yarının 4-5 bitmemesi Antalya adına mucizeydi. Bu noktada Antalyaspor'un oyun kurgusuna ilişkin parantez açmakta fayda var. Yenilen gollere, rakibin kaçırdığı pozisyonlara rağmen Erol Bulut'un takımı bir an olsun geri adım atmadı.

22