Saran'ın işi çok zor

Fenerbahçe kongresi, başa baş oylamayla yeni başkanını seçti. Sadettin Saran'ı kutlayıp kolaylıklar dileyelim.. Ali Koç Başkan'a da teşekkür borcumuz var… Nakdini, vaktini, enerjisini ve mesaisini Fenerbahçe'ye adadı. 7 yıllık başkanlık sürecinde camianın hasret kaldığı "şampiyonluk" başarısını gerçekleştiremeden görevini tamamlamış oldu.
Başkan Sadettin Saran'a bakarsak.. Milli sporcu olmanın gururu ve ABD'de yüzme bursuyla okumanın yorgunluğu ile uluslararası ilişkileri öğrenip hayatın zor kulvarlarında koşmaya başladı. Şimdi engelli koşacak. Finansal sorunlar, ligde kronik hale gelen "şampiyonsuzluk" onu çok yoracak.
Uluslararası spor yayınlarının önemli bölümünde hak sahibi olan ve ürünlerini tüm Türk televizyonlarına pazarlayan Saran, hiç hesaplamadığı iki sıkıntıyla karşı karşıya. Birincisi sahibi olduğu bahis şirketiyle acilen ilişkisini kesmesi. Ya satması ya da kapatması gerekiyor. İkincisi yasa dışı bahis şirketlerinin reklamını taşıyan canlı yayınlarda gerekli önlemi almaması. Bu konuda sonradan gerekli hamleleri yaptığını biliyoruz. Ancak Masak raporunda o şirkete reklam için fatura kesen iki yayın kuruluşundan biri de Saran'a ait. Bu sorunların tez elden çözülmesi gerekiyor.
Başkanlığının son 24 saatine giren Ali Koç, Fenerbahçe formalarını ailece büyük ortağı oldukları şirketlerin reklamlarıyla donattı. Kulübe finansal güç enjekte etti. Bu sponsorluklar da sözleşme dönemi sonunda yenilenmeyebilir. Kurumsal kararlar üzücü olabilir ama gerçekçidirler.
Kongre sonrası Fenerbahçe Spor Kulübü ile adeta iç içe yaşayan olgun ve soğukkanlı değerlendirmeleriyle gerçekleri paylaşan meslektaşlarımla konuştum.
Fenerbahçeliliği, kulüpte görevli babasının kucağında öğrenen 55 yıllık dostum, "Öyle bir kongreye tanık olduk ki, bundan böyle Fenerbahçe'nin yükünü sırtlayacak başkanlar bulamayız!" dedi. Rahatsız oldum, "Öyle deme" dedim. O zaman benden bazı isimler vermemi istedi. Yönetici olarak kulübe büyük hizmetleri geçen vizyon sahibi dostları andık. Ama her ismi konuştukça "Gelmeez" diyordu.
Dostluğumuzun yarım asırdan fazla devam ettiği öteki meslektaşım, "Attilacığım, olayları izledikçe göreceksin" dedi, "Yakın gelecekte Fenerbahçe'de 'olağanüstü kongreler' dönemi başlayacak. Büyük hayaller kırılacak, büyük yükler taşınamayacak. Bambaşka çareler aranacak."
O çareler, Fenerbahçe'nin büyük marka değeriyle güçlü Amerikan ya da Arap şirketlerine satılması, kulüp tarihini bilmeyen, efsanelerini dinlememiş yönetim anlayışlarından biri olabilir. Ya da, devletin desteği ve milletin (milyonlarca taraftarın) özverisiyle hesaplanamayacak bir güç yaratıp sportif olarak ciddi yatırımlara yöneleceği hayal ötesi zenginliklerle örülü bir çare olabilir.