Parlayan yıldızlar

Önce eyvahlar... Sonra sefalar olsun... Milli Takım belli ki, İspanya karşısında uğradığı yarım düzine gollü yenilgiden sonra baş etmekte zorlandığı travmatik bir ruh çıkmazına düşmüş... Gözümüzün bebeği gibi sevdiğimiz, özenle seçip sahaya sürdüğümüz Milli Takım maçın açılışını harika çocuk Arda ile yaptı ama iki dakika geçmedi Kirilov'un golü geldi. Sonrası devre sonuna kadar bir sıkıntı hali... Skor tabelasına bakıp aldanmayalım... Milli Takım eski etkin, coşkulu futbolunu oynamıyor, tempo düşük, kanatlar durgun, gönüller yorgun... İlk yarı 1-1 bittikten sonra ikinci yarıda sıkıntılar içinde bekledik oyunu... Bakarsınız sonucunu değiştiremediğimiz bir beraberlikle ikinci yarıyı da tamamlayıp bütün umutlarımızı Sofya'da bırakabilirdik. Savunmamızda sıkıntılı hazırlık pasları, orta alanda derinlik kazanmayan oyunu çözemeyen hamleler... Neyse ki Popov'un kendi kalesine attığı gol bizi biraz rahatlattı. 7 yeni oyuncuyla sahaya gelen Bulgarlar sık sık geçiş oyunuyla bizim ataklardan yakaladıkları toplarla tehlikeli pozisyonlar yarattılar. Ancak savunmamız geçte de olsa uyanıp bunlara geçit vermedi.

Dahası var... Sofya'da Kenan'ın da parladığını gördük... Beş dakika içinde attığı iki golle maçı "eyvah" dedirten sıkıntıdan kurtarıp alkışa döndürdü. Golcüler atarken Zeki Çelik durur mu O da çaktı ve durumu 5-1'e getirdi.

Futbolda 6 gol de yesen üç puan kaybediyorsun, 6 golle de kazansan üç puan alıyorsun ama dünkü averajın bir faydası oldu. İspanya'dan yediğimiz 6 gole karşılık 6 atarak averaj dengesini düzelttik...