Jose Mourinho'nun kariyer öyküleri futbol alanındaki başarılarıyla değil, hayal kırıklığı ve başarısızlıklarla yazılıyor. Mourinho, çalıştırdığı takımlarda yöneticiler ve futbolcularla işbirliği yapamıyor. Onları inandıramıyor. Oynattığı oyun futbolseverler tarafından beğenilmiyor, tepkiler oluşuyor. Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra alelacele Benfica ile anlaşan Mourinho'nun, sarı-lacivertli takımın Şampiyonlar Ligi'nde aynı takıma 1-0'lık yenilgiyle elenmesi ertesinde açıklanması güç etik sorunlara neden oldu.
Portekizli teknik direktörün maçtan bir gün önce istediği transferlerin gerçekleşmemesini ön plana çıkararak Başkan Ali Koç ve yönetimine karşı eleştirel mesajlar vermesi, olayları izleyenler tarafından 'uygun olmayan davranış' örneği olarak değerlendirildi. Bu maçı bekleyen Fenerbahçeli futbolcular üzerinde de 'değersizleştirme' etkisi yarattığı, takımın öz güvenini yaraladığı öne sürüldü. Hemen belirtmeliyim ki, bunlar Fenerbahçe'nin iş başındaki yöneticileri tarafından dile getirilen iddialar değil, tarafsız ve serinkanlı, uluslararası tecrübe sahibi uzman yöneticilerin beyanlarıdır.
FIFA ve UEFA onur üyesi Şenes Erzik'in şu sözleri örnek olabilir: "Mourinho nezaketsiz bir adam. FIFA'nın Meksika toplantısından sonra Bahreyn'de özel armağanlarla onurlandırıldığım günlerde bana ayrılmış koltuğa oturup hiç oralı olmaması ayıplanmasına neden oldu. Fenerbahçe'den Benfica'ya geçişi de etik yanlışlarla doludur. Gereken tepki gösterilmelidir."