Kartal ve Kanarya

Son bir haftadır izlediğimiz haber ve tartışma programlarında bir adet gündem maddesi vardı: "Keremli mi, Keremsiz mi" Medyamız ve meraklı uzmanlarımız, sezonun en parlak Galatasaraylısı Kerem Aktürkoğlu üzerine kurdular bütün denklemleri. Doğrusu, Galatasaray'ın işine de geldi bu meraklı tartışma ortamı Galatasaray, Kerem belirsizliğini besledi. Hep merak konusu olarak hafta boyunca sıcak tuttu Kerem konusunu. Sonunda anlaşıldı ki doktorların ve Kerem'in gayretiyle "Keremli Galatasaray" teşrif etti Kadıköy'e. Oysa futbol 1 kişiyle oynanmıyordu Takım oynarsa, beslerse, yardımlaşırsa, bireysel başarılar da öne çıkabilir, oyunun kalitesi de yükselebilirdi. Galatasaray oynamadı, oynayamadı. Kolay ezberle geldikleri Kadıköy'den kolay bir teslimiyetle döndüler. Kerem, Gomis, Cicaldau, Taylan, Berkan oynayamadılar. Fenerbahçe'nin takım oyununu, fizik üstünlüğünü, oyun kurgusundaki çeşitliliğini aşamadılar. Bir kez daha görüldü ki oyunun merkezinde Taylan ve Berkan ileri-geri katılamıyorlardı oyuna. Fenerbahçe'nin Crespo, Zajc ve Mert Hakan'lı merkezine bire bir karşılık veremiyor, dengeyi tutturamıyorlardı. Muslera, Marcao ve Nelsson da üzerlerine yıkılan Fenerbahçe oyununa dayanamadılar. Domenec Torrent, bu maça önce kendi kariyeri ve geleceği bakımından sıkıntıyla hazırlandı. Yönetimdeki boşluk ve kararsızlık hali hocayı da futbolcuları da etkilemiştir ki, çok normal bir şeydir bu. Fenerbahçe, istim üzerinde karşıladı Galatasaray'ı...