Adı derbi... Oyun "harbi". İki tarafta kazanmak için oynadılar. Birbirine saygı duyan gerilimleri uzatmayan, taraftarlarını gol beklentisi ile coşturan bir gösteriyi tercih ettiler.
Dünkü derbi yorumumda "ne olacaksa olsun, kim kazanacaksa kazansın ama beraberlik olmasın" demiştim. Korktuğum şeyi yazmıştım. Hiç bir spor dalında sevilmeyen beraberlik futbolda çok az işe yarıyor. Bakın dünkü maça, hem Galatasaray hem de Beşiktaş oyunun hak edilen sonucunu alamadıkları için mutsuzdular, memnuniyetsizdiler... Peki, fazlasını hak ediyorlar mıydı Kesinlikle evet... Galibiyeti kaçıran taraf Beşiktaş oldu. Beraberliği yakalayıp RAMS Park'taki yenilmezlik unvanını koruyan da Galatasaray...
Beşiktaş'a bakalım: Dün daha sağlam bir defans kurgusuyla kaleci Mert'in önünde güvenlik duvarı oluşturmuşlardı. Orkun, Ndidi, Cherny, Toure çok etkin, derinlemesine pozisyonlar inşa ederek Rafa ve Abraham'ı gol şanslarıyla buluşturdular... Beşiktaş'ın bu paragrafta adı geçen 6 oyuncusu da çok çalışkan, çok motive, belli ki çok kararlıydılar. Böylece hücum etkinliğini ellerinde tutarken Liverpool yorgunu rakiplerinin oyunu taşıyamayacak biçimde durgunlaşmasını beklediler. 12. dakikada Orkun'un vuruşu kaleci Uğurcan'dan dönünce Abraham attığı golle arkadaşlarını iki tık üste çıkardı. Beşiktaş, topa sahip olmada bir ara (61/39) gerideydi. Ama Galatasaray, tecrübesinden, becerikli oyuncularından aldığı ekstra güçle zor gününde ayakta kalmayı bildi. Kaleci Uğurcan'ın da kurtarışları var, Mert'in de... Ancak Barış Alper'i, Yunus'u, Osimhen'i yorgun gördüm. Lemina, İlkay ve Torreira daha sakin ve gerçekçi oyun oynadılar. Takım tecrübesi, toplam kalitesi 56 dakika 10 kişi oynamak zorunda kalmalarına rağmen beraberliğe yetti. İlkay'ın attığı gol oynadığı oyuna da baktığımızda "devamı gelecek" mesajı veriyordu. Beşiktaş'ta takım adeta ikiye bölünmüştü. Kaleci Mert ve savunma önceki maçlara göre daha disiplinli ve hareketli oynayarak yükseldiler... Ön taraf, orta alan ve hücum sezon başından beri en başarılı en verimli oyununu oynadı. Kaçan gollere bakıp bu söylemimi garip karşılamayınız... Beşiktaş takımı maçı kazanamasa bile rakibinin saygısını kazandı, gelecek haftalara daha hızlı koşan bir tempo yakaladı.