Derbide aranan, Mersin'de bulundu

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Yenilgiler, sakatlıklar, hastalıklar, huzursuzluklar, bölünmeler, dargınlıklar, kırgınlıklar, istifalar, kongreler, çözülmeler, ezilmeler. Nasıl, bir nefeste okuyamadığınız kadar uzun, değil mi Beşiktaş son 2 aydan beri bunları soluk soluğa, iç-içe yaşıyor. Sadece kendileri yorulmadı. Taraftarları da yordular. Dahası, kamuoyunda hiç ilgilenmeyenlerin bile dikkatini çeken, onları da meşgul eden belirsizlikler dönemi başladı.
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır, derler ya, aynen öyle! Hatayspor deplasmanı için Mersin'e gittiler.. Rüzgar gibi estiler, oynadılar, mücadele ettiler, derbide görülmeyen oyun kalitesini sergilediler. Kapıştılar ve kazandılar.
Bu kadar sıkıntılı bir süreçten böylesine doyurucu bir oyun ve enerjiyle çıkmak Şenol Güneş'e nasip olmadı. Burak Yılmaz yaralandı. Derken Kaptan Rıza'yı nöbete çağırdılar. Onda da kalp kıran bir ayrılık yaşandı.
Beşiktaş bambaşka bir sezon başı heyecanıyla başladı maça Baştan sona çok sıkı bir oyun çıkardı. Acaba bu enerji Semih'le şekillenen bir gençleşme işareti miydi Bilmiyoruz. Yoksa Muleka, Rashica, Salih ve Hadziahmetovic ile güzelleşen oyunun Onur, Colley ve Masuaku ile savunmada betonlaşan temeli mi vardı, anlayamadım Zaynutdinov'daki savunma dinamiğine de hayran kaldım.
18'lik Semih'in 38'deki golü, 53'te kornere kafa koyan Colley'le gelen ikincisi.. İkisi de Hadziahmetoviç'in asisti oluyor. Colley'i de savunmadan soyutlayıp golcüler listesine yazmamız icap ediyor. Çünkü adam orada da atıyor. Gol sonrası sakat Chamberlain'in formasını göstermeleri de dayanışma örneği oldu.