Bir Pirus zaferi

Bu bir Pirus zaferi... Roma imparatoru zamanında ordusuyla bir zafer kazanmış ama askerde yürüyecek, cephede savaşacak hal kalmamış...
Dünya Kupası 2026 Elemeleri'ne kaotik bir galibiyetle başladık... Gürcistan'ı, hele bu gelişme döneminde kolay yakalayıp 3-0 öne geçtikten sonra öyle maceralar yaşadık ki, neredeyse en azından iki puan gidiyordu. Gürcüler maçı bereberliğe bağlamak için her türlü şansı yokladılar...
Barış Alper, ağustos ve eylül ayının "En kahraman gündem delikanlısı" olurken Milli Takıma da şöyle bir uğrayıp hiç istemediği, düşünmediği bir talihsizlik yaşadı. 67'de oyuna giriş... 71'te kırmızı kart... Be çocuğum, bütün maceran 4 dakika sürdü... Hareketinin topa olduğunu anladık da sonradan rakibinin sol ayak bileğine basmanın anlamı ne Hızını mı alamadın, yoksa içinden öyle mi geldi Şimdi bu pozisyon ve kırmızı kart dört dakikada geldi ama ey Barış Alper senin ve bizim 90 dakikalık İspanya randevumuza limon sıktı. Konya'daki maçı eksik ve buçuklu bir kadro ile oynayacağız, çünkü sen olmayacaksın... Bir kırmızı kartla yüreğimizi yaktın be çocuk... Tıpkı Kerem, Arda, Mert, Kenan, Abdülkerim ve Merih gibi sen de İspanya maçında oynayabilseydin umudumuz biraz daha göğe yükselirdi... Şimdi yine de mutlu olacağımız bir şey var, çocuklar kaynaşarak, "Bayrak takım" ruhunu bu maçta tazelediler. Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü için ne olur ne olmaz adı listeye konulan Montella da böylesine sanal yakıştırmaların içinde olmadığını gösterdi.
Maç çok güzel başlamıştı... Mert Müldür'ün kornerden gelen topa keskin bir darbeyle kafayı indirmesi çok hızlı bir sevinç ortamı oluşturdu. Sonrasında üç forvetin önünde santrfor gömleğini giyen Kerem çıktı sahneye... 41'de takımın ikinci golüne imza atması, ardından 52'de Arda'nın başlattığı pozisyonda Yunus'un kendini aşarak şut atma ihtirasını ve şansını asiste çevirip Kerem'e gönderdiği top elbette adına yakışır bir Aktürkoğlu golü olacaktı.