1 Mayıs saçmaları

Bugün 1 Mayıs. Dünya Emekçiler Günü. İşçi Bayramı. Hemen her yerde kutlanacak bir gün. Hakkında çeşitli nutuklar atılacak ve bunların çoğu gerçeklerden ve hayattan kopuk olacak.

Dediğime bir örnek Halk-Der tarafından sağa sola asılan bir afişte kendisini dışa vuruyor. Deniyor ki: "İnsanca yaşamaya hakkımız var; hakkımız olanı alacağız." Dernek mensupları çok anlamlı ve önemli bir şey söylediklerini sanıyor olmalılar. Oysa bu söz tam bir totoloji, yani bilinmeyen şeylerin başka bilinmeyen şeylerle tanımlanması

Her şeyden önce, insanca yaşamak için hayat, hürriyet ve mülkiyet doğal haklarına ve ifade, din, basın, seyahat, yerleşme, iş kurma ve dağıtma gibi sivil hak ve özgürlüklere sahip olmak gerekir. Ancak, kastedilenin bunlardan ziyade maddî hayat şartları olduğu kanaatindeyim.

İnsanca yaşamak ne demek Neyin insanca yaşamaya dâhil ve neyin hariç olduğuna kim karar verecek İnsanca yaşamak denen şey tüm toplumları, zamanları ve mekânları mı kapsıyor yoksa belli bir zamana, mekâna ve topluma mı mahsus Söz gelimi, 16. Yüzyılda yaşamış insanlar da aynı şeyi söylemiş olabilirler mi İsviçre'de yaşayan insanların talep ettiği insanca hayatı meselâ Kenya'daki insanlar da talep edebilir mi

Bir haktan söz ediliyor. Hak kelimesi burada klasik insan hakları kavramındaki anlamında mı yoksa başka bir anlamda mı kullanılmaktadır İnsanca yaşama hakkının negatif statü haklarından farklılıkları var mıdır, yok mudur Klasik haklar zaten doğuştan sahip olduğumuz haklardır. Bize sağlanmaları gerekmez, sadece kullanmaktan engellenmememiz yeter. Ancak, insanca yaşamak için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bu durumda, haklar kim(ler)den alınacaktır Nasıl alınacaktır Barışçı yollar mı yoksa şiddet yoları mı kullanılacaktır Bunlar kolay görünen ama cevaplanması çok zor sorular

Sanıyorum böyle iddialı ama anlamsız laflar edenlerin temel problemi dünyayı olduğundan başka bir şey sanmaları. Başka bir deyişle, dünyanın bir bolluk dünyası olduğuna inanmaları. Bu bakışa göre dünya hep böyleydi ve hep böyle kalacak. Bütün mesele mevcut bolluğu âdil şekilde dağıtmak. İnsanlar bunu başarabildiği, yani zenginliği eşit şekilde paylaştığı takdirde herkes insanca yaşama şansına ve imkânına sahip olacak.

Ne var ki, yaşadığımız yer bu insanların tasavvur ettiğinden çok farklı. Kıtlık dünyanın temel özelliği. Kıtlık vakıasını azaltmanın veya insanlara koyduğu acımasız sınırları esnetmenin yolu insanların üretim yapması ve üretim faaliyetini kesintisiz sürdürmesidir. İnsanların iktisadi faaliyetlerinin buna göre düzenlenmesi gerekir. İktisadisistem değimiz şey budur.