Uluslararası Adalet Divanı kime ne dedi

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'de yaptıklarının soykırım olduğu iddiasıyla Divan'a yaptığı başvuruya ilişkin ara kararını verdi. İsrail'in soykırım yaptığına dair suçlamaları ciddiye aldığını beyan etti, davanın reddi talebini kabul etmedi ve İsrail'in soykırım suçu işlediği iddiasıyla yargılanmaya devam edeceğini açıkladı. İsrail'i soykırımı önleyecek adımlar atmaya ve işlenen suçlara ilişkin delilleri ortadan kaldırmamaya davet etti. Tüm kararların oy birliğine yakın şekilde alınması dikkat çekiciydi.

Bu kararlar elbette İsrail'e belli mesajlar vermekte. Ancak, sadece İsrail'e mesaj gitmedi. İsrail'e, tüm insanlığa karşı suç teşkil eden vahşi ve ayrımsız bombalamalarına rağmen, kayıtsız şartsız ve sınırsız destek veren Batı ülkelerine ve genel olarak tüm dünyaya söylenen şeyler de var.

İsrail'in Gazze halkına yönelik insafsız ve amansız saldırısının birçok bakımdan suç teşkil ettiği her geçen gün daha açık şekilde oraya çıkıyor. UAD kararı bu sürece katkı sağlayacak. Her ne kadar İsrail kararı tanımaya ve istekleri yerine getirmeye pek meyilli olmasa da bu karar İsrail üzerinde her bakımdan derin etkilerde bulunacak. İsrail UAD çağrısına uygun olarak Gazze halkının açlıktan kırılmasına, sivil hayatın tamamen tahrip edilmesine ve sivillerin gelişigüzel katledilmesine yol açan tavrının ve faaliyetlerinin sırf meşru müdafaa argümanına sığınarak meşrulaştırılamayacağı yolunda ciddi bir ikaz aldı. Saldırılarını durdurmasa da hafifletmek ve ayrımsız bombalamayı azaltmak yolunda artık daha büyük bir baskı hissedecek.

Önemli bir mesaj da İsrail'in yaptığı tüm vahşete rağmen İsrail'e her türlü şarttan azade ve sınırsız destek verme vaadinde bulunan ve bu doğrultuda açık ve gizli olarak elinden gelen her şeyi yapan Batı ülkelerine gitti. Bu çerçevede ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada gibi ülkeler de bir mesaj almış oldu. Bu ülkelere, İsrail'e bu şekilde destek vermeye devam etmelerinin İsrail'in işlediği tüm suçlara ortak olmaları anlamına gelebileceği söylendi. Bunun bu ülkelerde İsrail aleyhtarı ve Filistin taraftarı kitlelere büyük moral vereceği ve bu ülkelerin hükûmetleri-devletleri üzerindeki baskıları yoğunlaştıracağı söylenebilir. Bu ülkeler artık şapkayı önlerine koyup mesele üzerinde derin şekilde düşünmek mecburiyetiyle karşı karşıya.