İktisadi sistemler meselesi en az ve en zor anlaşılan konulardan biri. Bazıları sanki sınırsız sayıda iktisadi sistem varmış ve aralarından birini seçebilirmişiz, hiçbiri olmazsa keyfimize ve tercihlerimize göre yeni bir iktisadi sistem geliştirebilirmişiz gibi konuşabilmekte.
Oysa iktisadi sistemler alanında sonsuz hareket kabiliyetimiz ve sınırsız bir tercih yelpazemiz yok. İnsanlığın bu evresinde daha önceki bilgi ve tecrübelere dayanarak seçebileceğimiz sınırlı sayıda ekonomik sistem var. Bunlar, esas itibarıyla, ideal modeller olarak, serbest piyasa ekonomisi ve komuta ekonomisi. Fiiliyatta ise çoğu zaman ikisinin bir karması olarak karma ekonomi ile karşı karşıyayız.Soğuk Savaş'ın sosyalizmin mağlubiyeti ve olduğu kadarıyla kapitalizmin zaferi ile sonuçlanması serbest piyasa ekonomisini öne çıkardı. Bugün aklı başında sosyalistler dahi serbest piyasa modelinin üretkenlik ve verimlilik bakımından sosyalist (faşist veya başka türlü) güdümlü komuta ekonomilerinden çok daha başarılı olduğunu kabul etmekte. Bu yüzden tartışmalar üretimden ziyade bölüşüm sorunları ve talepleri üzerinden yapılmakta.Serbest piyasanın ekonomisinin sistematiği nedir Piyasa ekonomisi hangi temel kurumlara ve kurallara sahiptir Bütün bunlar yeterince bilinmeyen konular. Ancak, bunların hepsinin hayatımıza değdiği ve refah seviyemizi etkilediği de bir gerçek. Başka bir deyişle, seçeceğimiz iktisadi sistemi mesela fiyatların durumu gibi tek göstergeye bakarak seçmek ve belirlemek yanlış ve anlamsız.Serbest piyasa ekonomisi deyince bazıları sadece fiyatların serbestçe belirlenmesini anlıyor. Aynı malın farklı yerlerde farklı fiyatlarla satılmasından rahatsızlık duyuyor ve buna dayanan bir serbest piyasa ekonomisi eleştirisi geliştiriyor. Fiyatların kontrol edilmesini istiyor. Oysa, serbest piyasa ekonomisinin özü özel mülkiyet, serbest teşebbüs ve serbest ticarettir. Herkes sahip olduğu üretim faktörlerini iktisadi süreçlere sokmakta ve bunu yaparken hangi şartları isteyeceğini belirlemekte serbesttir. Bunun sonucu iktisadi dinamizm, verimlilik ve üretkenliktir. Piyasa ekonomisi, bu yüzden, alternatiflerinden çok daha fazla, çeşitli ve kaliteli üretim yapmaya ve gittikçe daha az girdiyle daha çok üretim gerçekleştirmeye muktedirdir.Serbest piyasa ekonomisine fiyatlar üzerinden karşı çıkanların çoğu ya ne istediklerini ya da isteklerinin neye mal olacağını bilmiyor. Fiyatların aynı veya yakın olmasını talep ediyor. Oysa, her işletmenin şartları ve beklentileri bir diğerinden farklıdır. İşletmelerin fiyatları kendilerine göre belirlemesi esastır. Piyasayı denetleyecek olan ticaret bakanlıklarının ceketli-kravatlı memurları değil tüketicilerdir. Tüketiciler tek bir yerden alışveriş yapmak zorunda değildir. Her tüketici aradığı vasıflara uygun malların peşinden koşar. Fiyat da bu vasıflar arasındadır. Bu yüzden istikrarlı piyasalarda olağan şartlarda fiyatlar düşmeye meyleder. Ancak, fiyat istikrarının bozulduğu yerlerde fiyatlar oynaktır. Üretici ve satıcılar aynı malların tekrar üretilebilmesi veya raflarda tekrar yerine konabilmesi için sadece geçmiş enflasyonu değil gelecek enflasyonu da tahmin etmek ve hesaba katmak zorundadır. Bu da fiyatlarda hızlı yükselmelere yol açabilir.