Geçtiğimiz ay bir anlamda dünya karması ile İran arasında özel bir savaş maçı izledik.

Peki, "Sana göre maç kaç-kaç bitti" derseniz, bana göre 1-1 İran'ın zaferiyle sonuçlandı. Çünkü bir tarafta dünya karması, karşısında sadece tek bir ülkenin milli takımı. Hatta bana göre İran sahaya gençleri sürdü.

Dünya karmasının hem kaptanlık hem de gizli santrfor görevi Amerika'daydı. Avrupa birliği orta saha ve Ortadoğu ülkeleri ise savunmadaydı. Maalesef Türkiye de savunmada yerini almıştı. Öte yandan Pakistan, Rusya ve Çin gibi bazı ülkeler, İran tarafının yedek kulübesinde otururken, diğer dünya ülkeleri, tribünleri doldurmuştu.

Dünya karmasının santrfor görevi İsrail'deydi. Maç, İsrail'in santrası ile başlamıştı. Kıran kıran bir maç olacağı ta baştan belliydi. Süre ilerledikçe karşılıklı ataklar birbiri ardına geliyor ancak gol gelmiyordu. Kıran kırana geçtiği için daha çok faul ve beraberinde sakatlıkları getiriyordu.

Amerika, çok fazla atak yapmıyor, çoğunlukla top çeviriyordu. Daha çok İsrail'in efor sarfetmesine zemin hazırlıyor ama çoğunlukla da ofsaite düşmesine sebebiyet veriyordu. Sanırım buradan İsrail'e şöyle bir ders vermek istiyordu. 'Ben yoksam sen bir hiçsin'

Maçın sonlarına doğru İran, amansız ataklar yapmaya başladı. Bazen santrafor balistiklerle bazen gizli santrafor hayberle sağlı-sollu müthiş ataklarla rakip sahayı adeta hallaç pamuğu gibi savurup atıyordu. Dünya karmasının demir kubbe dedikleri savunma sistemi kısa sürede adeta kalbur kubbeye dönmüştü.

Diğer taraftan İran'ın savunması maalesef çok büyük açık veriyordu. Dünya karması, rakibin ataklarından fırsat buldukça karşı atakla İran'a oldukça zorlu anlar yaşatıyordu.

Nihayet maçın sonlarına doğru İsrail'in yorulduğunu anlayan dünya karmasının gizli santrforu Amerika, yakaladığı boşluktan yararlanarak, nükleer tesislere gönderdiği füzelerle İran'ın filelerini havalandırmış ve takımını 1-0 öne geçirmişti.

Aslında İran bunu her an bekliyordu, ancak savunmadaki zafiyetten dolayı maalesef golü engelleyemedi. Tabi İran'ın bunu kabullenmesi mümkün değildi. Yediği golün hemen arkasından karşı bir atak ve müthiş bir çalımla Amerika'yı adeta beyninden vurdu. Katar üssünü yerle bir etti. Bu golden hemen sonra bitiş düdüğü çaldı ve skor: 1-1

Aslında burada İran'a bir yoklama çekildi. Gücü ölçülmeye çalışıldı ancak istediklerini elde ettiklerini pek sanmıyorum. Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi İran esas gücünü göstermedi ancak savunmada da zafiyeti olduğu aşikâr. Süratle buna bir çözüm üretmek zorunda.