Zıt partiler yan yana koşuyorsa, ülke yanıyor demektir!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi Tören Salonu'nda 28'inci Dönem 3'üncü Yasama Yılı açılışı nedeniyle düzenlenen resepsiyona katıldı. Bahçeli, Meclis Genel Kurulu'nda DEM Parti sıralarına giderek tokalaşmasının sorulması üzerine "Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım diye düşünüyorum" dedi.

Erdoğan'ın Meclis açılış töreninde yaptığı konuşmada İsrail'le ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanımız bugün muhtemel gelişmeler üzerinde kararlı bir şekilde duruyor. Türk milletini de bu manada uyarıyor, dikkatli duyarlı olmalarını tavsiye ediyor" diye konuştu.

Erdoğan, bir gün önce yeni anayasa çağrısı yapmış ve "82 Anayasası'nın miadı artık doldu. Yeni anayasa ile ilgili olarak biz kendi hazırlıklarımızı çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Yeni anayasa kutuplaştırıcı değil birleştirici olmalı" demişti.

Erdoğan, ayrıca İsrail yönetiminin Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yerin Türkiye toprakları olacağını söylemişti.

Bahçeli, "barış" söylemleri konusunda, 9 Temmuz 2019 tarihinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Bu toplumu barıştırmamız lazım" sözlerine cevaben, "Herkes iyi bilmelidir ki, bu toplumda, bu millette, bu ülkede küslük, dargınlık, kırgınlık olmadığı için barış ve barıştırma söylemleri tehlikelidir, fitneyi selamlamaktır. Aynı zamanda şeytani bir üsluptur" demişti.

Bahçeli 23 Eylül 2021'de de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kürt sorununun çözümünde HDP'nin meşru organ olarak görülebileceği"ni söylemesiyle ilgili açıklamalarda bulunmuştu.

Bahçeli, "Kılıçdaroğlu'nun 'bu ülkeye barışı dostlarımızla getireceğiz' demesi, adeta Türkiye'de savaş varmış gibi ima ve ihsasta bulunması derin bir yarılma, vahim bir kırılma hâlidir. Dostlar kimdir, barış ne demektir Düşmanı dost gören bir anlayışın vatanı karanlığa, milleti uçuruma çekmesi kaçınılmaz bir hayat ve siyaset gerçeğidir." demişti.

Bahçeli'nin HDP ile ilgili tutumunu 180 derece değiştirmesini, "Yeni bir döneme giriyoruz" diye izah etmesi ve bunun sebebini de "Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lâzım" diye açıklaması, bana göre şaşırtıcı değildir.

Çünkü ben de 1 Ekim 2024 tarihli yazımı "Görüldüğü gibi Özgür Özel, 'CHP'nin iktidarında' demiyor, 'Türkiye Cumhuriyeti'nin iktidarında' diyor. Mevcut iktidarı, 'Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti' olarak görmedikleri anlaşılıyor. Anadol ve Tekin'in tespitleri de aynı yönde. Bu söylemler, Türkiye'de bir dönemin sonuna gelindiğini gösteriyor..." diye bitirmiştim.

Bahçeli ve Özgür Özel'in sözlerinden ve davranışlarından, devletin zirvesinde yeni bir karar verildiği,