"Vicdan yerine düşman parası tanıyan alçaklık"
Ruhu şad osun; Yaşar Nuri Öztürk ile 2012 yılındaki sohbetimizde sözde İslamcıların neden ihanet çizgisinde olduğunu ve neden Atatürk'e düşmanlık ettiğini incelemiştik...
Öztürk'ün sözleri, günümüzde İslamcı siyasetin sebep olduğu çürümeyi Atatürk'ün üzerine yıkmak gibi şeytanın aklına ancak gelebilecek tutumlar karşısında daha fazla değer kazanıyor.
Yaşar Nuri Öztürk konuşuyor:
-İngilizler, Atatürk'ün 1920'de söylediği gibi İslâm'ın en büyük düşmanlarıdır. Aynen, "Türkiye'deki irticaya dayalı ihanetin teşvikçisi İngilizler olup merkez beyni İstanbul'dadır" demiştir. Bu sözleri, Kazım Karabekir'in İstiklal Harbimiz eserinde bulabilirsiniz.
- Biliyorsunuz bugün süper güç olarak ABD var. ABD dünyanın jandarmalığını yapıyor ama beyin yine İngiltere'dir. İngilizlerin Müslümanları mahvetme siyasetinin esası, "İslâmı İslâm'la yıkma siyaseti"dir. Müslümanların en alçak "Ehlikitap (haçlı-siyon) hesabına işleyen fitne" düşmanları İngilizlerdir.
-Dinciler Türkiye'de Milli Mücadele zamanı dahil, daima kendi ülkeleri aleyhine, İngiliz emperyalizmi ile işbirliği yapmıştır, yapacaktır. Atatürk, "Harekâtı Milliyemiz aleyhine işgalci İngiltere ile ortak teşkilat kuran Hürriyet ve İtilaf Partisi'dir, Sait Molla'dır" diye bütün bunları anlatıyor.
-İrticanın, yine o günlerde, Ermeni hainleriyle işbirliği yaptığını da Kurtuluş Savaşı ile ilgili zabıtlardan öğreniyoruz. (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 6325; Kâzım Karabekir Paşa, İstiklal Harbimiz, 31079)
-İslam dünyası Mustafa Kemal gibi düşünse, onları nasıl yönetecekler Bu sebeple, hilafeti ele geçirerek yönetmek istemişlerdir, bugün de aynı yoldadırlar.
-Atatürk, "İrtica, dinin ihanet aracı yapılması halinde vücut bulan kötülüğün adıdır. Hıyanetle daima birlikte yürüyen irtica, tarihte hep Hıristiyan Batı çıkarları uğruna kullanılmış ve işletilmiştir" demişti.
-Ne ilginçtir ki, Kur'an da, irticayı olarak göstermektedir." (Âli İmran Suresi, 72)
-Günümüzde daha çok siyasal İslam unvanıyla sahneye çıkarılan irtica, tarihi boyunca desteği, itibarı, alkışı Müslümanlardan almış, hizmeti hiç aralıksız emperyalist güçlerin çıkarı uğrunda sergilemiştir. Bilerek veya bilmeyerek...
-Dindardaki yanlışlar, hurafe olur, cehalet olur, geleneksel tutuculuk olur. Bunların tümü bilgisizlik, bilinçsizlik olayıdır. İrtica ise bilinçli ve organize hıyanet olayıdır.
-Atatürk; irtica gibi hurafeye de karşıdır ama hurafeyle irticayı aynı kefeye koymamıştır. İrticanın ağır biçimde mahkûm edilişi, dinsel karakteri yüzünden asla değildir; hıyanet karakteri yüzündendir.
-Mürteci-hain kadrolar işin bu püf noktasına asla değinmezler; tam aksine onu sürekli gözden kaçırarak Atatürk'ü irticaya değil de dine karşı gösterirler.
-Atatürk, irtica hakkında şu tanımı da yapmaktadır:
"Vicdan yerine düşman parası tanıyan alçaklık..." (Atatürk'ün Bütün Eserleri, 5329)
Bir tanım daha veriyor büyük Atatürk: