Vatan toprakları için danışıklı dövüş!

Esenyurt'tan sonra Mardin, Batman ve Halfeti belediye başkanlarının görevlerinden alınması ve buna karşı DEM Parti'den önce CHP'nin tepki göstermesini nasıl yorumlamalıyız

Daha üç hafta önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'ye getirilirken, 'Her türlü hizmete hazırım' diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin." diye çağrı yaptı. Sonraki haftada ise "Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" dedi ve muhatabın Öcalan ile birlikte DEM Parti olduğunu söylemiş oldu.

Son iki hafta içinde neler oldu da Esenyurt'ta CHP'den aday gösterilip kazanmış olan Belediye Başkanı ve ardından DEM Partili üç başkan daha görevden alındı ve yerlerine kayyum atandı

Üçüncü döneminde de görevden alınan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk, Halk TV'de, soruları cevaplandırırken, "Bence bunlar hesaplanan şeylerdir. Böyle bir mesajın arkasından... Tahmin ediyorum. Bazı yerlerde yapmış oldukları görüşmelerden bir sonuç alamadılar diye düşünüyorum. Bilmiyorum anlatabildim mi" dedi.

Bartu Soral ise "Bu haberler, baskınlar, kayyum atamaları sergilenen tiyatro, oyunun bir perdesidir. Bu perdenin amacı, Türk Milletini yeni açılıma ikna etmek; 'bakın PKK ile nasıl mücadele ediyoruz' algısı yaratmaktır. Ardından; 'toprakları misak-ı millî sınırlarına genişletiyor, petrole kavuşuyoruz' yalanı gelecek. Nihayetinde, Atatürk'ün kurduğu üniter devlet yapısını parçalayacaklar. Bu ABD-İngiliz-İsrail oyununa hangi partilerin yanladığını millet görüyor. Bir de yanlamamış gibi duran sistem milliyetçileri var; onlar yedeklenmiş vaziyette talimat bekliyor" diye mesaj yayınladı.

Suriye'nin kuzeyindeki PKKPYDYPG'den yansıyan iddialar da beş yıl içinde Suriye ve Irak'taki Kürt yapılanmalarının Türkiye'nin himayesine gireceği şeklinde!

Türkiye'nin güncel fotoğrafı ise şöyledir: Abdullah Öcalan'a "Meclis'e gel, DEM Parti grubunda konuş" diyen Cumhur İttifakı, DEM Partili belediye başkanlarını PKK ile ilişki gerekçesiyle görevden alırken, DEM Parti'nin savunmasını CHP yapıyor!

CHP, her ne kadar "demokrasiyi, halk iradesini, seçme ve seçilme hakkını savunuyorum" dese de halkın gözü önünde DEM Parti ile bütünleşme sürecine girmiş oluyor!

Halbuki "Abdullah Öcalan Meclis'e gelsin konuşsun" diyen Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP'nin genel başkanıydı. Şimdi, Cumhur İttifakı, bir taşla birkaç kuş birden vuruyor, hem kaybettikleri puanları geri kazanmaya hem de kendi projeleri tutmayınca, sorumluluğu hatta suçu CHP'ye yıkmaya çalışıyorlar. CHP de bu tuzağa, koşa koşa hatta uçarak gidiyor! Bunun farkında olmadıklarını söylemek mümkün değil. Bile bile yapıyorlar...