Suriye'yi ele geçiren Müslüman Siyonistler!

Erkan Trükten, yayınladığı mesajda "Siyonist Müslüman" kavramı üzerinde durmuş. Abdullah Çiftçi de CNN Türk'teki bir programda "FETÖ başarılı olsaydı Siyonist Müslüman olacaktı..." diye bir ifade kullanmış.

Benim de 27 Şubat 2005'te yayınlanmış, "Müslüman Siyonistler!" başlıklı bir yazım var. Kavramı, Çanakkale'de bir toplantıda kullanan, dönemin MHP İstanbul Milletvekili Mehmet Gül idi.

Gül, "Hz. İsa inecek, Mesih gelecek" edebiyatı ile meşgul olanların, "Dinler arası diyalog" ve "Ilımlı İslam" diye ortaya attıkları görüşlerin, "Mesihçi İslam" olduğunu vurgulamış ve küreselleşmenin nihai hedefinin Müslümanları bu şekilde devre dışı bırakarak "Büyük İsrail" devletini kurmak olduğunu, bu tür gruplar içinde yer alan Müslümanların da aynı projede kullanıldığını söylemişti

Bugün FETÖ bitmiş değildir fakat Büyük İsrail projesine hizmet edenler, şimdi "dinler arası diyalog" veya "ılımlı İslam" diyerek kendilerini açığa çıkarmıyor, aksine herkesten daha fazla Müslüman görünerek İsrail'e hizmet ettiğini gizlemeye çalışıyor... Mesela ABD, İngiltere ve İsrail güdümlü El Kaide, IŞİD, El Nusra ve HTŞ örgütleri, İslam'ın temsilcisi gibi davranıyor.

Bugün Suriye'de olan bitenler, Müslüman Siyonistlerin eseridir. Hristiyan Siyonistlerin kurduğu El Kaide daha sonra IŞİD olmuş, El Nusra olmuş, HTŞ olmuş ve Müslüman Siyonistlerin lideri, arkalarındaki tepede İsrail üs kurarken, kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyen genç kıza "başını ört" diyerek ne kadar Müslüman olduğunu göstermeye çalışmıştır!

Kâzım Karabekir Paşa'nın, "Öyle puslu bir hava ki şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor" sözü, Suriye'deki duruma harfiyen uyuyor ama Türkiye'de halkın bu durumu anlamadığını varsayanlar, işte o şeytanla işbirliği yapmaya devam ediyor.

Gerçek hayatcom.tr'de 3 Haziran 2019'da Ömer Tellioğlu imzasıyla yayınlanmış "Sıra şimdi 'Müslüman Siyonizmi'nde mi" başlıklı bir inceleme yazısı var. Özetini vereyim.

"İngiltere'de Stirling Üniversitesi'nde 1994 yılında kurulan Islamic Research Academy, ISRA (İslam Araştırmaları Akademisi) Müslümanlara pazarlanabilir bir Siyonizm türü oluşturmaya çalışmaktadır.

Akademinin kurucularından Sir Townsend'in anlatımına göre ISRA'nın amacı; Müslümanlar için yeni bir Kudüs tarihi yazılması ve bunun yapılacak faaliyetlerle Müslüman yeni nesle benimsetilmesidir. Yani proje bir İngiliz hükümet projesidir. Aynı ekipten Awaisi'nin Türkiye versiyonu olarak kurduğu vakfın ISRA adını taşıması da bu amaca hizmet etmek içindir. ISRA'nın Türkiye'de meşhur vakıfların himaye ve finansmanıyla faaliyetlerini sürdürmesi de ayrıca ilginçtir.

İngiliz hükümetinin Müslümanlar nezdinde Kudüs üzerine yapacağı ilmî çarpıtma operasyonlarının genel masrafı ise Birleşik Arap Emirlikleri tarafından karşılanmaktadır.

2012 yılında Türkiye'ye gönderilen Awaisi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'nde göreve başlıyor. Bu arada 2011 yılında oğlu Khalid al-Awaisi, Yrd. Doç. olarak Mardin Artuklu Üniversitesi'ne yerleştiriliyor. Baba Awaisi, 2013 yılında Sabahattin Zaim Üniversitesi'ne geçiyor. Akabinde onu Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'nde görüyoruz. Bu üniversitede kendisine tezli yüksek lisans programı açılıyor. Yani bundan sonra ISRA projesini bu üniversitede gerçekleştirme imkânı buluyor. Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki oğlu