İktidar kanadı, geçici koruma statüsü ile Türkiye'ye kabul ettiği Suriyeliler konusunda çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Tabii bunda halkın, Suriyeliler konusunun en az hayat pahalılığı kadar önemli olduğunu hatta egemenliği tehdit ettiğini kavramasının rolü var. İktidar bu yüzden de kan kaybediyor. Daha geçen ay "Muhalefet, 'seçimi kazanırsak Suriyelileri göndereceğiz' diyor. Biz göndermeyeceğiz. Ensarın ne olduğunu biliyoruz" diye konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, son olarak "Tek başına bırakılmış olsak da Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşü için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz." demeye başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de "Düzensiz göç istilaya dönüşüyor. Önümüzdeki bayram günlerinde ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmesine gerek yoktur." dedi. Geçen yıl Kurban Bayramında "2021 Kurban Bayramı Bayramlaşma İzni" adı altında Kilis ve Gaziantep Valilikleri tarafından bir duyuru yayınlanmıştı. Geçici koruma statüsündeki kişiler, bulundukları ülkenin koyduğu kurallara uymak zorundadır. İzin kelimesi bu yetkiye dayanılarak kullanılmıştı. Bu yıl ise farklı bir durum var... İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu farklı durumu şöyle açıkladı: "Bu insanlar elbette kendi memleketlerine geri dönecekler. 490 binin üzerindeki Suriyeli buraya geldi ve güvenli hale getirdiğimiz bölgelere geri döndü, bundan sonra da dönecekler ve dönmeye devam edecekler. Her bayram gidiş-geliş esnasındaki süreçlerde de zaten güvensiz bölgelere gidişin olabilmesi mümkün değil... Bu bayram ve önümüzdeki bayram için de güvenli bölgelere gidiş konusunda bizim de bir tahdidimiz, kısıtımız söz konusu. Bayram gidişine müsaade etmeme konusunda kısıtımız var." Soylu'nun açıklamasına göre 490 bin kişi dönmüş ama bu rakam, bayram dolayısıyla gidip geri dönenleri kapsamıyor. Yalnız, Bahçeli, "Bayramda gidebilen Suriyelilerin geri dönmesine gerek yoktur" derken Soylu'nun "Bayram gidişine müsaade etmeyeceğiz" diye açıklama yapması ilginç... Suriyelilerin bayram iznine gitmesine izin verilmeyecekse, kimsenin geri gönderilmesi söz konusu değil demektir! Herkes artık öğrendi ki ABD, göç mühendisliğini, ülkeleri istikrarsızlaştırmak için kullanıyor. Esas olarak Suriyelileri Türkiye'ye süren siyasi ve askeri proje ABD'ye aittir. Türkiye'de ise çoğunluk, "Suriyelileri zalim Esat sürdü" diye ikna edilmişti! Oysa Türkiye, ABD projesine katkı verdi ve