"Reis bizi Afrin'e götür!"

Bundan beş buçuk yıl önce, 30 Ocak 2018 tarihinde, Tayyip Erdoğan AKP Genel Başkanı olarak parti grubunda konuşma yaparken, salonda bulunan partililer, "Reis bizi Afrin'e götür" diye slogan attı. Erdoğan, "Kararı verdiğimizde önce ben, sonra hep birlikte gideceğiz" diye cevap verdi.

Erdoğan, aynı konuşmada, "Özgür Suriye Ordusu, terör örgütü değil, kendi vatanlarını savunan, içinde her meşrepten, her inançtan, her etnik kökenden insanın bulunduğu milli yapıdır. Özgür Suriye Ordusu, kendi vatanlarını korumak için bir araya gelip organize olmuş, bizim de desteklediğimiz, tıpkı Kurtuluş Savaşımızdaki Kuvayi Milliye güçleri gibi sivil oluşumdur" dedi.

İşte o Özgür Suriye Ordusu'nun paralı askerleri, bugünlerde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komutasında hâkim oldukları bölgede, Türk bayraklarını indiriyor, Türklere saldırıyor. Gerçi ÖSO komutanı, "Türk bayrağına saygılı olun" diye çağrı yaptı ama olan oldu bir defa.

Bu saldırılar, Kayseri'de meydana gelen olaylara tepki gibi gösteriliyor ama bu doğru değil! ÖSO'nun rahatsızlığı, Erdoğan'ın "Esad ile görüşebiliriz" sözünden kaynaklanıyor.

Eş zamanlı olarak CNN Türk'te "Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı" unvanını kullanan bir kişinin saatlerce konuşturulması da Erdoğan'a ABD'den dolaylı bir cevaptır!

Türkiye'nin Suriye ile barışmasını istemiyorlar ve bunun için her türlü vasıtayı kullanıyorlar!

Emekli tuğgeneral Nejat Eslen, 15 Eylül 2021 tarihinde "Türkiye'nin Suriye için çıkış stratejisi var mı Varsa nedir" başlıklı yazısında, haklı olarak "Suriye'de sona gelindiğinde, Özgür Suriye Ordusu ne olacaktır" diye sormuştu.

Ne olacağını birkaç gündür herkes görüyor; Türkiye'nin başına bela olacaklar...

CHP ise 10 maddelik bir Suriye değerlendirmesi yaptı:

Türkiye'nin Ortadoğu politikası, Suriye politikası ve sığınmacı politikası çökmüştür, iflas etmiştir.

Erdoğan ve AKP hükümeti var olan bu vahim tablonun başlıca sorumlusudur.

Hükümet, neden olduğu Suriye krizini çözemediği gibi, Türkiye'yi bu krizin tutsağı haline getirmiştir.

Erdoğan izlediği politikayla Suriye'nin yıkımına neden olur ve Türkiye'yi dünyanın sığınmacı deposu haline getirirken, bir de bu insanların hayatı üzerinden Avrupa ile pazarlık yapmaktan çekinmemiştir.

Türkiye'de giderek sayısı artan sığınmacıların yarattığı, toplumsal, siyasal, ekonomik ve demografik sorunları görmezden gelmiş, bu sorunlardan bir tanesini bile çözmek için hiçbir girişimde bulunmamıştır.

Türkiye, Atatürk döneminin temel taşı olan komşuların içişlerine karışmama ilkesine sadece değil uygulamada da bağlı kalmalıdır.

Türkiye, Suriye politikasını yeniden belirlemeli, mevcut statükonun devamının tıkanma noktasına geldiğini görmelidir. Maaşını ödediği ÖSO mensuplarının Türk bayrağını yakması, Türk mallarına zarar vermesi kabul edilemez.

Erdoğan hükümeti, sığınmacıların geri gönderilmesi de dahil sorununun çözümü için derhal gerçekçi ve uygulanabilir bir yol haritası yayınlamalıdır.