Osmanlı modeli parçalanma...

"Pastırmacıyan'dan Öcalan'a aynı çizgi!" başlıklı yazım üzerine, Vedat Erbaş, "Yazınızı okuyunca benzer örnekler olduğunu hatırladım ve yapay zekâya sorup gelen cevabı size gönderdim." diyerek, Makedonya'da da Osmanlı'ya karşı aynı oyunun oynandığını hatırlattı.

Yazımda Prof. Dr. Ömer Turan'ın Türk Yurdu dergisinde çıkan "Bir Ermeni İhtilalcinin Kaleminden Birinci Dünya Savaşı'nda Ermenilerin Ruslara Hizmetleri" başlıklı makalesinden alıntı yapmış ve özetle "Osmanlı, Taşnakçı terörist Garokin Pastırmacıyan'a vekillik vermiş, o da Doğu'da Ermeni taburları kurarak Türk ordusuyla savaşmış; sonra da Ermenistan'ın ABD elçisi olmuştu. Pastırmacıyan'ın çizgisi ile Meclis'e davet edilen Öcalan'ın çizgisi birbirine çok benziyor." değerlendirmesi yapmıştım.

ErTun adlı bir takipçim de "Osmanlı da çapsız yöneticiler yüzünden hep aldatılıp, kazıklanıp ihanete mi uğramış" diye sordu...

Evet hep öyle olmuş... Yapay zekâ programı, 18781953 yılları arasında yaşayan Dimitar Vlahov'un hayatını bakın nasıl derlemiş:

"Dimitar Vlahov, Makedonya doğumlu Bulgar-Makedon kökenli bir devrimci, siyasetçi ve yazardır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Balkanlar'daki bağımsızlık ve özerklik hareketlerinin önemli isimlerinden biri olmuştur.

Kuzey Makedonyalı tarihçiler onu etnik bir Makedon olarak görür, Bulgaristan'da ise Bulgar olarak kabul edilir.

Vlahov, özellikle İç Makedon-Edirne Devrimci Örgütü (IMRO) içinde faaliyet göstermiştir. Bu örgüt, Makedonya ve Trakya'da Osmanlı idaresine karşı silahlı isyanlar, sabotajlar ve suikastlar düzenlemiştir. Dimitar Vlahov da bu yapının içinde yer alarak Osmanlı askerî ve idarî varlığına karşı mücadele etmiş, bu sebeple Osmanlı yönetimi tarafından takip edilmiş ve tutuklanmıştır.

1908'de II. Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte Osmanlı yönetimi çok sayıda siyasi tutukluyu kapsayan bir genel af ilan etmiştir. Bu kapsamda Vlahov da serbest bırakılmış ve aynı yıl yapılan seçimlerde Selanik'ten Osmanlı Meclis-i Mebusanı'na mebus (milletvekili) olarak seçilmiştir.

Dimitar Vlahov, Meclis'te görev yaptığı dönemde özellikle Makedon halkının haklarını savunmuş ve Osmanlı içinde çok uluslu bir sistemin geliştirilmesi yönünde reformist fikirler ortaya koymuştur. Ancak zamanla Osmanlı yönetiminden uzaklaşarak yeniden Balkanlardaki ayrılıkçı ve devrimci hareketlerle yakınlaştı.

Affedilip vekil olduktan sonra da Osmanlı'ya karşı çeşitli ayaklanmaları ve bölgesel bağımsızlık hareketlerini dolaylı olarak desteklemeye devam etmiştir. Özellikle İç Makedonya Devrimci Örgütü IMRO'nun etkinliğini artırdığı yıllarda örgütle temasını tamamen kesmemiş, Balkan halklarının Osmanlı'dan kopuşunu savunmuştur.